880 ton ilaçlı suyun Göl’e atılması engellendi

9 Aralık 2013 14:58

Siemens Ev Aletleri ve WWF-Türkiye’nin 2008 yılında Eğirdir Gölü’nde başlattığı ‘Yedi Renkli Göle Yedi Renkli Hayat Projesi’nin ikinci aşaması tamamlandı.Kullanılan tarım ilacı miktarının azaltılması sayesinde, 880 ton ilaçlı suyun Göl’e atılması engellenirken, iyi tarım uygulamalarına gönüllü olarak katılan çiftçi sayısı bir önceki yılın 10 katına çıktı.

Siemens Ev Aletleri ve WWF Türkiye, Türkiye’nin ikinci büyük tatlı su kaynağı olan Eğirdir Gölü’nde 2008 yılında başlattıkları “Yedi Renkli Göle Yedi Renkli Hayat Projesi” nin ikinci aşama sonuçlarını açıkladı. Türkiye’nin ve  Doğu Akdeniz Havzası’nın en önemli sulak alanlarından biri olan ve İçme ve Kullanma Suyu Koruma Sahası statüsüne sahip Eğirdir Gölü’nün korunması amacıyla gerçekleştirilen projede elde edilen sonuçlar, bölgede sürdürülebilir doğal kaynak kullanımının yaygınlaşması adına umut veriyor. Beş yıldır çeşitli faaliyetlerle hayata geçirilen Yedi Renkli Göle Yedi Renkli Hayat Projesi kapsamında, Eğirdir Gölü’ndeki su kirliliğinin başlıca kaynağı olan aşırı zirai ilaç kullanımının önlenmesi, ikinci aşamanın odak noktası oldu. Bu kapsamda; Isparta Gıda, Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü ve Bizim Isparta Derneği ile işbirliği içerisinde, pilot çalışmalar için gönüllü olarak projeye katılan Esinyurt Köyü’ne Bilgisayarlı Erken Uyarı ve Hava Tahmin Sistemi kuruldu. Elma iç kurduyla mücadele ve zirai ilaç kullanımını azaltmak için biyo-teknik mücadele yöntemleri yaygınlaştırıldı. 2012 yılında beş çiftçinin katılımıyla 55 dekarlık alanda başlayan pilot uygulamanın çapı, 2013 yılında başvuran çiftçi sayısının 10 katına çıkması ile genişleyerek 736 dekara, yaklaşık 15 katına yükseldi.

Eğirdir Gölü’nün çevresindeki yoğun ve aşırı tarım ilacı kullanımından kaynaklanan su kalitesi düşüşü ve kirlilik sorununun çözümüne yönelik atılan adımlar sonucunda, hem yöre halkı ve çiftçiler hem de doğa için önemli kazanımlar elde edildi. Proje kapsamında 736 dekarlık elma bahçesinde gerçekleştirilen iyi tarım uygulamaları ile üretilen 3 bin ton elmada herhangi bir ilaç kalıntısına rastlanmadı. Projeye katılan 55 çiftçinin tamamı, iyi tarım uygulamaları sertifikalarını aldı. Elma hastalık ve zararlılarına karşı kullanılan biyo-teknik mücadele yöntemiyle iç kurduna karşı direnç sağlandı. Bu sayede, 880 ton ilaçlı suyun Eğirdir Gölü’ne ulaşması engellenirken; bahçelerdeki elma üretiminde yüzde 10 oranında verim artışı gerçekleşti. Tarım ilacına normal koşullarda harcanacak olan yaklaşık 88 bin TL ise çiftçilerin cebinde kaldı. Uygulamanın tüm Gelendost İlçesi’ne yaygınlaştırılması halinde, 64 bin ton ilaçlı suyun Göl’e ulaşması engellenebilecek.

Çevre ve doğal kaynakların sürdürülebilir yönetiminin önemine dikkat çeken Siemens Ev Aletleri Pazarlama Direktörü Hakan Turalı şunları söyledi:

“Siemens Ev Aletleri olarak en önemli konularımızdan biri çevre ve doğal kaynakların sürdürülebilirliği. Attığımız her adımda aklımızda, dünyaya hep daha çevreci çözümler sunmak var. Bu yaklaşım bizi, en üst düzeyde su ve enerji tasarrufu sunan ileri teknolojiler ve tasarımlar geliştirmeye teşvik ediyor. Çevre için değer yaratabileceğimize inandığımız çalışmalara destek veriyor, projelerin bir bileşeni olarak var gücümüzle çalışıyoruz. Beş yıldır Eğirdir Gölü ve havzasında yürüttüğümüz çalışmalarla gözle görülür, elle tutulur, rakamlarla ölçümlenebilir sonuçlar elde ettik. Tüm emeklerimizin bugün bu bölge, ülkemiz, hatta dünyamız için bir kazanıma dönüştüğünü görmekten gurur duyuyoruz.”

Projenin yöre halkı tarafından sahiplenilmesinin çok umut verici olduğunun altını çizen WWF-Türkiye Genel Müdürü Tolga Baştak şunları söyledi:

“Ülkemiz için çok önemli bir tatlısu kaynağı olan Eğirdir Gölü’nü korumak için bundan beş yıl önce başlattığımız projemizde tarımsal kirliliğin azaltılması için ilgili tüm taraflarla birlikte birçok adım attık. Gerçekleştirdiğimiz pilot uygulamaların her geçen gün daha da yaygınlaşması bizi çok mutlu ediyor. Bu ivmenin devam edip, uygulamanın tüm Göl çevresini kapsayacak şekilde yayılmasını ve bu şekilde Eğirdir Gölü üzerindeki kirlilik baskısının azalmasını arzu ediyoruz. Elde ettikleri verim ve kalite artışıyla çiftçilerimiz kazanırken, ilaç kullanımının yaklaşık yüzde 30 azalmasıyla da Eğirdir Gölü kazandı. Sunduğu paha biçilmez hizmetler ve biyolojik çeşitlilik değerleri ile Eğirdir Gölü’nün bugün ve gelecekte var olması için ortaya koyduğumuz çabaların bir parçası olarak ayrıca Eğirdir Gölü’nün Uluslararası Yaşayan Göller Ağı (Living Lakes Network) ’na katılması için başvuruda bulunduğumuzu da büyük bir mutlulukla paylaşmak istiyoruz” dedi.

 

 

Bu haber 681 kez okunmuştur.
  Yükleniyor...