Belediye çareyi Danıştay’da arıyor

2 Şubat 2014 17:20

Isparta Belediyesi, Bakanlar Kurulu’nun dört kalemdeki belediye gelirlerinde yüzde 800’lere varan artış kararını yargıya taşıdı. Belediye yönetimi, itiraz dilekçesinde kararın Anayasa’ya aykırı olduğunu belirterek, “Fahiş artışlar neticesinde ortaya çıkan vergilerin esnafların mali güçlerine bakılmadan belirlenmiş olması tahsilâtları imkânsız kılmış ve dolayısıyla belediye normalde elde edeceği gelirlerden de bu şekilde mahrum kalacaktır” görüşüne yer verildi.

Isparta belediyesi, 2464 Sayılı Belediye Gelirleri Kanunu’nda yer alan bazı maktu vergi ve harç tarifelerinin belediye grupları itibarıyla tespitine ilişkin 21 Ekim 2013 tarihinde Bakanlar Kurulunca kararlaştırılarak 18 Aralık 2013 tarihinde Resim Gazetede yayımlanan kararın durdurulması ve iptali istemiyle Danıştay’a başvurdu.

BELEDİYELER GELİR SAĞLAYAMAYACAK GEREKÇESİ

Kararla birlikte belediyelerin kendi inisiyatifinde tarife belirlediği ilan ve reklam, eğlence, işgaliye ve tatil günlerinde ruhsat harçlarında yüzde 100-800 arasında yapılan artışları içeren kararın iptaline ilişkin dilekçede “Anayasa’nın ilgili maddelerine aykırılık teşkil etmekte olup, her ne kadar yapılan uygulama belediye ve yerel yönetimler lehine bir düzenleme gibi görünse de bu husus kabul edilemez. Çünkü yapılan bu düzenleme gerçekte esnafın ödeme gücü göz önünde bulundurulmadan yapılmış olup, belediyelerin esnaftan alacağı vergilerdeki artışın lehe bir düzenlemeymiş gibi görünmesine neden olmuştur. Ancak bu fahiş artışlar neticesinde ortaya çıkan vergilerin esnafların mali güçlerine bakılmadan belirlenmiş olması tahsilâtları imkânsız kılmış ve dolayısıyla belediye normalde elde edeceği gelirlerden de bu şekilde mahrum kalacaktır. Kaldı ki, bu uygulama ile belediyelere bağlı mükellef esnaf sayısında iş yeri kapatmalarına bağlı olarak azalma olacak ve bu nedenle belediyeler elde edebilecekleri gelirleri kazanamayacaklardır” ifadelerine yer verildi 

YEREL YÖNETİMLERİN YETKİLENDİRİLMESİNE ENGEL

Anayasa’nın 73. Maddesinin dördüncü fıkrasında, Bakanlar Kuruluna tanınan yetki, etki ve sonuçları itibariyle bölünebilir olmayan, merkezi idare tarafından ülke çapında uygulanan vergilere ilişkin bir yetki olduğuna dikkat çekilirken, “ 2464 sayılı Kanun’da yer alan vergi, resim, harç ve benzeri mali yükümlülüklere bakıldığında ise hepsinin mahalli niteliğinin öne çıktığı görülmektedir. Anılan dördüncü fıkrada Bakanlar Kuruluna verilen yetki, mahalli müşterek ihtiyaçların karşılanması amacıyla yerel bazda yerel yönetimlerin yetkilendirilmesine engel teşkil etmemektedir. Esasen mahalli idarelerin yerel düzeydeki müşterek ihtiyaçlarının karşılanmasında kendilerine bir takım mali yetkiler tanınması Anayasa’nın 127. Maddesinde belirtilen idari ve mali özerkliklerin gereğidir. Bir başka ifadeyle yerel özelliği baskın olan vergi, resim ve harçların, sınırları belli edilmek kaydıyla yerel idarelerin yetki alanları içinde bırakılması demokratik devlet ilkesine uygun düşmektedir” denildi.

AYAKKABI TAMİRCİSİYLE AVM’DEN AYNI

RUHSAT HARCINI ALMAK EŞİTLİĞE AYKIRI

Dilekçede,  her bir ilin yerleşim alanı, kent ve kırsal nüfus oranları, yüzölçümleri, hizmet sunum alanları, nüfusları, yöredeki sanayi yoğunluğu, üretim ve tüketim kapasitesi, ekonomik faktörler ve gelişmişlik düzeyi birbirinden oldukça farklı olduğundan, yerel ihtiyaçları karşılayacak yerel gelirlerin belirlenmesinin merkezi yönetim tarafından yapılmasının zorluğunun ortada olduğuna da vurgu yapıldı.  Bakanlar Kurulu kararının Anayasa’nın 73. maddesine aykırı husus taşıdığının iddia edildiği dilekçede, hafta sonu ruhsat harcı örnek verilerek “Bu harç belirlenirken bakanlar kurulu kararında her türlü iş yeri için (örneğin 1.grup) 600 TL belirlenmiştir. Bir ayakkabı ya da saat tamircisi ile bir AVM, akaryakıt istasyonundan aynı harcın alınması anayasamızın vergide adalet, eşitlik ilkesine aykırıdır. Çünkü anayasamızın 73.maddesi: “Herkes, kamu giderlerini karşılamak üzere, mali gücüne göre, vergi ödemekle yükümlüdür. Vergi yükünü adaletli ve dengeli dağılımı, maliye politikasının sosyal amacıdır” şeklindedir” denildi.

AKLA MANTIĞA AYKIRI VURGUSU

Vergi kanunlarının gerekçesinde herkesten ödeme gücüne göre vergi alınmasının vergilendirmenin temel prensibi olduğu ve ödeme gücünün en iyi göstergesinin de gelir olduğunun kabul edildiğine dikkat çekilen dilekçede,  “Örnek verecek olursak; Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığı Isparta Davraz Vergi Dairesi, Mükelleften 11.877.00 TL. Matrah üzerinden 1.905.00 TL. Gelir vergisi alırken aynı esnaftan yani 11.877.00 TL. Matrahı bulunan mükelleften 40.000.00 TL. Belediyenin eğlence vergisi alması gerektiği hususunda bakanlar kurulu kararı yürürlüğe giriyor (Ek 1). Bırakın, bu kararın Anayasaya, Hukuka, Kanuna, Yönetmeliğe aykırı olmasını her şeyden önce akla ve mantığa aykırıdır. Ek’te sunmuş olduğumuz örnek borç dökümlerinden de anlaşılacağı üzere esnafların 2013 yılında tahakkuk etmiş olan vergi borçları ile davaya konu karar ile yapılan yeni düzenleme sonrasında tahakkuk eden 2014 yılı vergi borçları arasındaki fahiş fark ortadadır” denildi.

Isparta Belediye yönetimi,  tüm gerekçelerini sıraladıktan sonra, Bakanlar Kurulu’nun Belediye Gelirleri Kanunu’nun 15., 20., 56., 60. ve 84. Maddelerinde yer alan bazı maktu vergi harç ve tarifelerin tespitine yönelik işleminin öncelikle yürütülmesinin durdurulmasına, devamında iptaline karar verilmesini istedi.  

 

Bu haber 657 kez okunmuştur.
  Yükleniyor...