“Fişleme Yasal Hale Getirildi“

8 Şubat 2014 13:29

Baro Başkanı Gökmenoğlu, ‘İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun düzenlemesi ile, devletin internet kullanıcılarının hareketlerini arşivleme ve fişleme yapabileceği bir altyapıyı yasal hale getirmeye çalıştığını ileri sürdü.

İnternet Yasasını değerlendiren Isparta Baro Başkanı Av. Gökmen Gökmenoğlu, sansüre varacak uygulama ve müdahalelerin yasal bir statüye kavuşturulduğunu ileri sürdü.

Baro Başkanı Av. Gökmen Gökmenoğlu Torba Tasarı’nın internet yayınlarının engellenmesiyle ilgili yeni kurallar getiren bölümü Meclis Genel Kurulu’nda kabul edildiğini duyurdu.

Konuyu yazılı açıklama ile değerlendiren Gökmenoğlu, açıklamasında şu ifadelere yer verdi: “İnternet ortamında yapılan hukuka aykırı yayınlar ve İnternet üzerinden işlenen suçlar ile mücadele amacıyla 2007 yılında çıkarılan 5651 sayılı ‘İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun ile düzenleme yapılmış ancak bu yasal düzenlemenin temel hak ve özgürlüklere zarar verdiği ve sakıncalı olduğu da tartışılır iken, yine Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin 18.12.2012 tarihli ve 3111/10 sayılı kararıyla da, 5651 sayılı Kanun’un erişimin engellenmesine ilişkin 8. Maddesi AİHS m. 10’a aykırı bulunmuş ve Kanunun demokratik hukuk devletinin teminat altına alması gereken hukuki korumayı sağlamadığına hükmedilerek, Türkiye tazminata mahkûm edilmiş iken bu sefer; 7 Ocak 2014 günü TBMM Genel Kurulu’na sunulan ‘Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ile Bazı Kanun ve Bazı Kanun Hükmünde Kararnamelerde

Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı’ ile 5651 sy. Kanun’unu birçok hükmünde değişiklik yapılması öngörülmüş, yapılan değişikliklerle, önceki düzenlemelerdeki yetersizliklerin bertaraf edilmesi bir yana; içeriğin kaldırılması sisteminden farklı olarak erişimin engellenmesi uygulamasının kapsamı ölçüsüz bir biçimde ve soyut ifadelerle genişletilmektedir. Yeni Yasal Düzenleme ile adeta “sansür birimi” gibi çalışacak ‘Erişim Sağlayıcıları Birliği’ kurulmakta ve tüm erişim sağlayıcıların bu sansür birimine bağlı olması zorunlu kılınmaktadır.

FİŞLEME DE YASAL HALE GETİRİLİYOR

İdari mercilere mahkeme kararı olmaksızın erişim engelleme yetkisi verilerek, yürütme, bireylerin temel hak ve özgürlüklerine doğrudan müdahale edebilme yetisiyle donatılmakta, URL adreslerine erişim engelleme yöntemiyle kullanıcıların tüm internet trafiği izlenebilir ve gözetlenebilir bir hale getirilmekte, IP adreslerine erişim engelleme yöntemiyle birçok site ve servis çalışamaz ve yayın yapamaz hale getirilmektedir. Yeni düzenleme, devletin internet kullanıcılarının hareketlerini arşivleme ve fişleme yapabileceği bir altyapıyı yasal hale getirmeye çalışmaktadır

HER TÜRLÜ MÜCADELEYİ VERECEĞİZ

Bu yeni düzenleme, yürütmenin, açıkça yargı erkinin Anayasal alanına tecavüzü anlamına gelmektedir. İnternette yapılacak her türlü yayın bakımından sansüre varacak uygulama ve müdahaleler yasal statüye kavuşturulmaktadır. Hukuk devletinde, temel hak ve özgürlüklerin kanunla ve ancak yargısal işlemle sınırlandırılması esastır ve bu ilkeden vazgeçilmesi mümkün değildir. Aksi bir durum, yürütme erkinin, yargı erkinin yerine geçmesine sebebiyet verecek ve kuvvetler ayrılığı sisteminden, ancak otokratik yönetimlerde söz konusu olabilecek kuvvetler birliği sistemine geçişin yolunu açacaktır.

Antidemokratik yapısı artık tüm kamuoyunca malum olan 5651 sy. Kanunun değiştirilmesinin gerektiği tartışmasızdır. Ancak bu değişiklik AİHM’in ifadesiyle “demokratik hukuk devletinin teminat altına alması gereken hukuki korumayı sağlayan”, bu bağlamda Anayasa ve uluslararası insan hakları metinleriyle korunan temel hak ve özgürlükleri ve bilhassa düşünce ve ifade özgürlüğünü korumayı amaçlayan ve işletmecilerden kullanıcılara kadar ülkemizdeki bütün İnternet aktörlerinin üzerinde mutabakata vardığı, özgürlükçü bir düzenleme olmalıdır. Bunun tersi bir yasalaştırma Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ile Anayasaya açıkça aykırı olup, Isparta Barosu olarak hukuk devleti, düşünce ve ifade özgürlüğünün korunması ve kuvvetler ayrılığı ilkeleri çerçevesinde, bu sürecin takipçisi olacağımızı ve böyle bir düzenleme karşısında demokratik yollardan her türlü mücadeleyi vereceğimizi kamuoyuna bildiririz.”

 

 

Bu haber 676 kez okunmuştur.
  Yükleniyor...