“Ülkede demokratikleşmenin ilk adımıdır”

17 Şubat 2014 15:16

Türk Üniversiteli Kadınlar Derneği (TÜKD) Isparta Şube Başkanı Ecz. Sema Örmeci, 17 Şubat 1926 da kabul edilen Medeni Kanun’un 88’nci yılı dolayısıyla yaptığı açıklamada, Medeni Kanun’un ülkede demokratikleşmenin ilk adımı ve çağdaşlığa açılan kapı olarak nitelendirildiğini ifade etti.

Örmeci’nin açıklaması şöyle: “Türkiye Cumhuriyet’inin kuruluşunu izleyen yıllarda ülkede çağdaş, uygar bir yaşam biçiminin yerleştirilmesi amaçlanmış ve bu amaca ulaşabilmek için eğitimde, sosyal, kültürel, ekonomik ve siyasal yaşamda köklü devrimler yapılmıştır.

Yaşam ilişkilerinin tümünü düzenleyen hukuk kuralları da bu köklü değişime uygun olarak yeniden ele alınmıştır. Çünkü her devrim,  hukuk devrimini de içerir ve her devletin hukuk sistemi o devletin temeline uymak zorundadır.

Atatürk ve arkadaşlarının önderliğinde kazanılan Kurtuluş Savaşı sonrası kurulan Türkiye Cumhuriyeti ulusal egemenlik temeline dayandırılmıştır. Egemenliğini ulustan alan bir devlette ise din esaslarına dayanan hukuk sistemi yer alamaz. 

Bu bakımdan, Hukuk Devriminin Türk ulusu için büyük önemi vardır. Hukuk devrimi ile din esaslarına dayalı hukuk sistemi terk edilmiş yerine laik bir hukuk düzeni kurmak üzere Kara Avrupası hukuk sistemi benimsenmiştir. 

Hukuk devrimi denilince ilk akla gelen Medeni Kanun’un kabulüdür. 17 Şubat 1926 da kabul edilen Medeni Kanun’un özellikle Aile Hukuku bölümünde köklü bir hukuk reformu yaşama geçirilmiştir. Kadınlar, evlenme, boşanma, mal varlığı, miras gibi özel yaşamlarına ilişkin haklar açısından erkeklerle eşit konuma getirilmişlerdir. Medeni Kanun,  bu bakımdan ülkede demokratikleşmenin ilk adımı ve çağdaşlığa açılan kapı olarak nitelendirilir.

Medeni Kanun ile erkeğin birden çok kadınla evlenebilmesi yerine tek eşlilik, erkeğin “boş ol” demesi ile sonuçlanan boşanma yerine, kadının ve erkeğin Kanunda belirtilen nedenlere dayanarak boşanma davası açabilmesi ve bu konuda mahkeme kararı alınması koşulu, mirastan erkek çocuğun tam pay, kız çocuğun yarı pay alması yerine her ikisinin eşit pay almaları kabul edilmiştir. Evlenme yaşının belirlenmesi ve resmi nikahın kabulü ise kadın hakları açısından büyük önem taşımaktadır.

 1926’da Türk Kanunu Medenîsi, bir devrim kanunu olarak çıkarılmıştır.  Mahmut Esat Bozkurt’un yazdığı gerekçede bu devrimin anlamı ve önemi özetle şu cümlelerle vurgulanmıştır: “... insanlık yaşamı, hergün hatta her an esaslı değişikliklerle karşı karşıyadır. Bu değişiklikleri, yürüyüşü değişmez kurallar çevresinde saptamak ve doldurmak mümkün değildir. Kanunları dine dayalı olan devletler kısa bir zaman sonra ülkenin ve ulusun ihtiyaç ve isteklerini karşılayamazlar. Çünkü dinler değişmez hükümler belirtirler. Yaşam yürür; ihtiyaçlar hızla değişir ... Değişmemek dinler için bir zorunluluktur. Bu bakımdan dinlerin sadece bir vicdan işi olarak kalması günümüz uygarlığının esaslarından .. birisidir. ....”

“...Yüzyılımız uygarlığına mensup devletlerin ilk ayırıcı nitelikleri din ile dünyayı ayrı görmektedir. Bunun tersi, devletin kabul ettiği din esaslarını kabul etmeyen kimselerin vicdanlarını baskı altına almak olur. Bunu yüzyılımızın devlet anlayışı kabul edemez. Din, devlet gözünde vicdanlarda kaldıkça saygındır ve temizdir. Dinin hüküm halinde kanunlara girmesi tarihin akışında çoğu kez hükümdarların, zorbaların, güçlülerin keyif ve isteklerini tatmine aracı olması sonucunu getirmiştir. Dini dünyadan ayırmakla yüzyılımızın devleti, insanlığı tarihin bu kanlı sıkıntısından kurtarmış ve dine gerçek ve sonsuz bir taht olan vicdanı ayırmıştır. Özellikle çeşitli dinlere mensup uyruklara sahip devletlerde tek bir kanunun bütün toplumda uygulanma yetkinliğini kazanabilmesi için bunun dinle ilişkisini kesmesi ulus egemenliği için de bir zorunluluktur.” 

“...Medeni Kanun, Türkiye’de hukuk birliğini gerçekleştiren bir kanundur.

Çünkü bu Kanunun konusu olan olaylarda daha önce şeriat hükümleri uygulanmakta idi. Ancak çeşitli konularda farklı görüşler, farklı içtihatlar vardı. Bunlar arasında bir birlik yoktu.

Ülkemizde farklı dinlere, hatta mezheplere mensup insanlar için başka kurallar uygulanıyordu. Yabancılar için “kapitülâsyonlar” denilen ayrıcalıklı kurallar geçerliydi.

 Lozan Antlaşması’nda ülkemizdeki azınlıkların kendilerine özgü hukuk kurallarını, özellikle kişiler hukuku ve aile hukukunda kendilerine özgü kuralları uygulayabilmeleri için özel hükümler vardı. Ancak,

Türk Kanunu Medenîsi’nin İsviçre Medenî Kanunu’nun iktibası yoluyla yapılması kararlaştırıldığında ülkemizdeki Musevî ve Hıristiyan azınlıklar Adalet Bakanlığı’na başvurarak Lozan Antlaşması’nın kendilerine tanıdığı haklardan feragat ettiklerini bildirmişlerdir. Bu, Türkiye’de daha Cumhuriyetin başlangıcında oluşabilecek bir farklı hukuk uygulaması olasılığını ortadan kaldırmıştır.

Böylece Türk Kanunu Medenîsi, Türkiye’de hukuk birliğinin ve ulusal birliğin gerçekleşmesi yolunda çok önemli bir hukuk devrimi olmuştur..”

Medeni Kanunun Kabulünün Sonuçları:

•        17 Şubat 1926 da kabul edilerek 4 Ekim 1926 da yürürlüğe giren Medeni Kanun, hukuk devriminin ve laik hukukun simgesidir. Türkiye’de “ailede” demokrasinin ilk adımları atılmıştır.

•        Resmi nikah zorunlu hale getirilmiştir.

•        Tek eşle evlilik zorunluluğu getirilerek Türk ailesi modern bir yapıya kavuşturulmuştur.

•        Mirasta kız ve erkek çocukların eşit pay almaları sağlanmıştır.

•        Boşanma hakkı düzenlenmiş ve kadınlara da eşit koşullarda boşanma hakkı tanınmıştır.

•        Kadınlara istedikleri işte çalışabilme hakkı tanınmıştır. (159.md)

•        Toplumsal hayatın çağdaş kurallara göre düzenlenmesinin sağlanması Türkiye’de yaşayan gayrimüslim halkı da etkilemiştir. Müslüman olmayan halk Lozan antlaşmasının kendilerine tanıdığı haklardan vazgeçerek Türk Medeni Kanununa uymak isteklerini Adalet Bakanlığına iletmişlerdir.

•        Patrikhane ve konsoloslukların yargı yetkileri sona ermiştir.

•        Laik hukuk anlayışı toplumun her kesiminde uygulanır hale gelmiştir.

•        Patrikhanelerin, din işleri dışındaki yetkileri kaldırılmıştır.

•        Türkiye’de hukuk birliği sağlanmıştır”.

 

 

Bu haber 872 kez okunmuştur.
  Yükleniyor...