“Böyle bir zafer, tarih sahnesinde başka hiçbir ulusa nasip olmamıştır”

19 Mart 2014 15:54

ISİAD Başkanı Özcan Pınarcı, 18 Mart Çanakkale Zaferi ve Şehitleri Anma Günü dolayısıyla bir mesaj yayınladı. Pınarcı’nın mesajı şöyle: “Bugün; Türk savaş tarihine altın harflerle yazılan,18 Mart 1915 tarihinde kazanılan, Çanakkale Zaferi’ni kutlamanın ve kutsal vatanımız için canlarını feda eden şehitlerimizin “Şehitler Günü’nü” idrak etmenin onurunu yaşamaktayız.

Çanakkale Zaferi gibi büyük bir mirasa sahip olan, bir millet, onunla ne kadar iftihar etse yeridir. Böyle bir iman ve ahlak destanı çıkarabilen bir toplum, en zor şartlarda bile daima toparlanıp dirilme kabiliyetine sahip demektir. En acı, en yoğun imkânsızlıkların yaşandığı yıllarda, kurtuluş ümidimizin meşalesi olan ve yolumuzu aydınlatan, bu manevi mücadele sonsuz bir denizdir. O denizdir ki her hatırlayışımızda geçmişi bize getiren, tek başına bugünkü ve yarınki nesillere tarih, vatan sevgisi, milli şuur ve milli beraberlik için gerekli bilgiyi ve hassasiyeti kazandıracak kadar büyüktür.

Tarihin her sayfasını aydınlatan değerlerimize saldıran uluslara karşı, onurumuza sahip çıkma mücadelemizin her bir anına yazılan böyle bir zafer, tarih sahnesinde başka hiçbir ulusa nasip olmamıştır. Çanakkale Savaşı yalnız bizim tarihimizin değil yakın dünya tarihinin en önemli savaşlarından biridir.

Bu vatan, yetişmiş aydın insana en fazla ihtiyaç duyduğu bir dönemde 253.000  genç, milliyetperver aydınını toprağa vermiş, adları ne olursa olsun; Bulancaklı İdris, Kınalı Hasan, Cideli Mahmut Çavuş, Bigalı Mehmet, İstanbullu mektepli Mehmetler, aynı isimde, aynı yürekte, aynı inançta, aynı duada yurdun dört bir yanından buluşmak için gelmiş ve aynı yerde, aynı şerefte, aynı mekânda buluşmuş, Çanakkale’den geçit vermeyip, şehitlik mertebesine ulaşarak canlarını vermişler ve tüm dünyaya "ÇANAKKALE'NİN GEÇİLEMEYECEĞİNİ" de ispat etmişlerdir.

Anafartalar Komutanı Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK’ün “Karşılıklı siperler arası sekiz metre, yani ölüm muhakkak. Birinci siperdekiler, hiçbiri kurtulamayarak şehit düşüyor. İkinci siperdekiler onların yerine geçiyor. Fakat ne kadar gıpta edilecek bir haldir ki, ölenleri görüyor, üç dakikaya kadar öleceğini biliyor, hiçbir tereddüt bile göstermiyor. Okuma bilenler ellerinde Kur'an-ı Kerim okuyorlar, Bilmeyenler kelime-i şahadet getirerek yürüyorlar. Bu Türk askerindeki ruh kuvvetini gösteren, şâyân-ı hayret bir misaldir. Emin olmalısınız ki, Çanakkale muharebesini kazandıran, bu yüksek ruhtur.” Sözleri Çanakkale’deki askerimizin manevi gücünü, ölüme hazır bekleyişini, vatan uğruna kendini hiçe sayışını, bu büyük zaferin hangi ruhla kazanıldığını gözler önüne sermektedir.  Bu eşsiz destan, vatanı, bayrağı, milleti, dini ve devleti için canını Allah yolunda feda eden, böylece Allah rızasına eren şehitlerin destanıdır.

Çanakkale Zaferi, anaların biricik evladını, şefkat ve muhabbetle bağrına basıp; 

“Oğul, seni yetiştirdim, hizmet eyle vatana

Ak sütümü helal etmem saldırmazsan düşmana” diyerek cepheye uğurladığı;

Oğulun da anasının elini öperek;

 “Hakkını helal et şefkatli ana

Canım feda olsun kutsal vatana”   diyerek karşılık verdiği, cefakâr analar ile yiğit ve kahraman Mehmetçiklerin destanıdır.

Başta Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK olmak üzere tüm silah arkadaşlarını rahmetle minnetle anıyorum, gazilerimize şükranlarımızı sunuyorum, şehitlerimizin ruhları şad olsun”.

Bu haber 601 kez okunmuştur.
  Yükleniyor...