“Şehir ve İslam Sempozyumu” SDÜ’de yapıldı

29 Eylül 2012 13:00

Isparta Valiliği ve Barida Hotel’in de desteğiyle Süleyman Demirel Üniversitesi İlahiyat Fakültesi tarafından düzenlenen “Uluslararası Hikmet ve Medeniyet Algıları Bağlamında: Şehir ve İslam Sempozyumu” Barida Hotel Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen açılış töreniyle başladı.

Açılış törenine Isparta Valisi Memduh Oğuz, SDÜ Rektörü Prof. Dr. Hasan İbicioğlu, Harun Kalyoncu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İbrahim Özdemir, Üniversitemiz Rektör Yardımcıları Prof. Dr. M. Numan Tamer, Prof. Dr. İskender Akkurt ile Prof. Dr. Hüseyin Akyıldız, fakülte dekanları, yurt içi ve yurt dışından çok sayıda akademisyen katıldı.

Hikmet ve medeniyet algılarının şehir ve İslam üzerinden felsefi bir zeminde tartışılması amacıyla düzenlenen sempozyumun açılış konuşmasını Sempozyum Düzenleme Kurulu Başkanı Doç. Dr. İsmail Latif Hacınebioğlu yaptı. Bu sempozyum ile farklı boyutlar üzerinde yeni ve fazıl medineler/şehirler oluşturma hedefindeki İslam medeniyetini belirleyen ve etkileyen dini algılamaların dinamiklerinin günümüze bakan yönlerinin araştırılmasının hedeflendiğini belirten Hacınebioğlu, “Küreselleşen dünyada “şehir ve şehirleşme” kavramlarının değişmesiyle birlikte oluşan çoğulcu düzen karşısında klasik çağlarda oluşmuş dini terminolojinin, kendisi hakkında eleştirel bir düşünce faaliyetine ihtiyacı olduğu görünmektedir. Artık bilgi toplumuna dönüşen şehirlerde, bir taraftan mekânın anlamı değişirken diğer taraftan zaman hızlanmaktadır. İslâm’ın ilk çağlarındaki “şehir, şehirleşme ve dindarlık” anlayışlarıyla, modern dönem insanının “dindarlık ve şehirleşme” arasında kurduğu ilişki oldukça farklılaşmaktadır. Şehirleşme bağlamında gelişimini sürdüren yeni algı biçimleriyle dini bilimlerin ve pratiklerin, “dünyaya şehirden bakabilmeyi” başardığını söylemek oldukça güç olsa gerektir. Modern dünyada, şehirleşen hayatla olan bağının azaldığı gözlemlenmektedir. Küresel düzeyde şehirleşen dünyada hikmet ve medeniyet üzerine konuşanların iletişim dilinin şekli ve içeriği yeniden ele alınmalıdır.” dedi.

Şehirlerin ve medeniyetlerin sürekli etkileşim halinde olduğunu vurgulayan İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Talip Türcan da, her medeniyetin şehirlerden yükseldiğini söyledi. Türcan, Yesrib’in Medine olmasıyla başlayan İslam şehirciliğinin, ibadetten temizliğe, komşuluktan mahremiyete, sanattan felsefeye, yardımlaşmadan ticarete, yaşamdan ölüme bütün değerleri mimarisine nakşetmiş büyük bir medeniyeti temsil ettiğini belirterek “Birçok yüksek medeniyetin yanında İslam şehirciliğinin insanlığa armağan ettiği en önemli değer, -insanlık tarihinde ilk defa- dini, dili, ırkı ne olursa olsun bütün insanların aynı şehirde yaşamalarına imkan vermiş olmasıdır.” diye konuştu. Türcan, bu tür organizasyonlara ev sahipliği yapmaktan duydukları mutluluğu dile getirerek sempozyumun düzenlenmesinde emeği geçenlere teşekkür etti.

“Kainatın merkezi insandır. Şehirler, toplumsal ilişkilerin mekansal iz düşüm alanlarıdır. Her uygarlığın bir hayat biçimi vardır. Bir şehri diğerlerinden ayıran en önemli özelliği o şehrin ruhu yani kimliğidir” diyerek sözlerine başlayan SDÜ Mimarlık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ziya Gençel ise, medeniyetimize ait olan unsurların tüm boyutlarının kullanılarak mimarinin özgün bir şekilde oluşturulmasının önemine dikkat çekti.

Şehirleşme kavramının bir toplumun kültürünün somut boyutlarının mekanlara yansıtılması anlamına geldiğinin altınız çizen SDÜ Rektörü Prof. Dr. Hasan İbicioğlu ise konuşmasında şunları kaydetti: “Şehirler, kültür ve medeniyetten izler taşır. Medeniyetlerle aralarında kurulan ilişki, bu şehirleri kitap gibi okumamızı gerektiriyor. Bazı şehirler bizleri anne kucağı gibi şefkatle karşılar. Bu şehirlerde yapmacıklık söz konusu değildir. İslam şehirlerinde kendi mana ruhuna uygun olarak insanların kendilerinden izler taşıdığını görürüz. İçinde barındırdığı insanların ruhuna uzak şehirler ölü şehirlerdir. Hiçbir eşya fıtratının ötesinde bir yapıya sahip değildir. Müslüman nüfusun fazla olduğu yerler insanlığın yalnızlığını gideren mabet şehirlerdir. Bizlerin de çağa uygun, medeniyetimizi yansıtacak mimarlara ihtiyacımız var. Bizleri bu konudaki organizasyonda buluşturanlara teşekkür ediyoruz.”

“Uluslararası Hikmet ve Medeniyet Algıları Bağlamında: Şehir ve İslam Sempozyumu” açılış törenin son konuşmasını yapmak üzere kürsüye gelen Vali Memduh Oğuz da, şehir ve medeniyet algısının önemli olduğunu vurgulayarak iletişim ve ulaşımın geliştiği günümüzde kasabaların ve köylerin de şehirlerin bir mahallesi konumuna geldiğini ve şehirlerin insanların ruhuna ve tabiatına uygun şekillerde kurulması gerektiğini söyledi.

Açılış konuşmalarının ardından sempozyum oturumlarına geçildi.

Bu haber 911 kez okunmuştur.
  Yükleniyor...