SDÜ’lü öğrencilere altın öğütler

12 Nisan 2014 11:26

Isparta Kariyer Zirvesi’nde konuşan ITSO Başkan Yardımcısı İşadamı Sarıkaya, öğrencilerle tecrübelerini paylaşarak, iş yaşamında başarının sırlarını anlattı.

Isparta Kariyer Zirvesi’nde iş dünyasının önemli isimleri SDÜ’lü öğrencilerle tecrübelerini paylaşmaya devam ediyor. ITSO Başkan Yardımcısı Salih Sarıkaya da SDÜ’lü öğrencilerle tecrübelerini paylaşarak altın öğütler verdi. Sarıkaya,  iş yaşamında başarının sırrını, “Her ne iş olursa olsun öncelikle işinizi seveceksiniz, işinizde dürüst olacaksınız, işinize sahip çıkacaksanız ve özverili olacaksınız. “şeklinde açıkladı.

Öğrencilere tecrübelerini, başarılarına ve başarısızlıklarını anlatan Sarıkaya sözlerini şöyle sürdürdü.

“Görüyorum ki üniversite, iş dünyası ve kamu, güzel bir işbirliğine daha imza atmaktayız. Isparta’da ilk defa gerçekleştireceğimiz bu işbirliğinde emeği geçen Süleyman Demirel Üniversitemize ve Türkiye Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğümüz yetkililerine ayrı ayrı teşekkür ederim.

HERŞEYİN BAŞI SEVGİ

Konuşmama bildiğiniz klasik sözlerle başlamak istemiyorum. Direk konuya girmem gerekirse: Hayatta kariyer sahibi mi olmak istiyorsunuz? Hani büyüklerimiz hep söyler oğlum-kızım oku adam ol. Ben size ister okuyun ister okumayın ama önce adam olun diyorum. Sonrada gök kubbede hoş bir sada bırakın.  Adamlık en başta sevmekle olur. Anayı, babayı sevmek, dinini sevmek, dilini sevmek, vatanını sevmek, bayrağını sevmek, insanı sevmek, doğayı, işini sevmek. Hiç merak etmeyin bundan sonrası zaten kariyer. Saydığım bu kelimeler benim hayatımın vazgeçilmez kırmızılarıdır.  Hoş sada bırakma konusuna değinecek olursak; buna engel olarak gördüğüm en önemli husus sevgisizliktir. İtiraf edip kabul edelim ki günümüz insanlarının büyük bir çoğunluğu yaptığı işi sevmiyor. Bu sevgi eksikliğine kanaatimce, statüsel sorgulanma sonrasında yapılan işin küçümsenmesi ve sonrasında yaşanan hayal kırıklıkları neden oluyor.

Bunun yanında toplumsal bir sorun da var aslında; sanayisi ve eğitim sistemi gelişmiş birçok Avrupa ülkesinde iş hayatında mesai bitiminden sonra firmanın işçisi ve patronu aynı ortamda oturup yemek yiyebilmekte, arkadaşlık yapabilmekte. Bu durumda her kesimden çalışanın iş hayatındaki statüsü sosyal yaşamını olumsuz etkilememekte ve işini seven insan sayısı da buna oranla artmaktadır. Bu da ülke ekonomisine katma değer sağlamaktadır. Bunun yanında sosyal hayatımıza nüfuz eden bu sevgisizliği fark edebilmek için uzman olmaya da gerek yok. İnsanların beden dilini çözümleme gayreti size bu anlamda ciddi destek sağlayacaktır. Şunu da belirtmemde fayda var. Bana göre sevmeden çalışmak inanmadan ibadet etmek kadar ikiyüzlü bir davranış şeklidir.

PARADAN ÇOK İTİBAR ÖNEMLİ

Bir insan kendi ideolojileri, kendi idealleri ve hedefleriyle toplum içinde kendini kabul ettirebilir. Ama başkalarının ideolojileriyle, başkalarının yönlendirmesiyle kariyer sahibi olunmaz. Ne zaman kendinizin belirlediği hedeflerinize ulaştınız, ne zaman paradan çok toplum içinde itibar kazandınız artık kariyer sahibisinizdir.

Ailenizin değerini iyi bilin; onları mahcup edecek, onları üzecek davranışlarda bulunmayın. Yapacağınız işlerde de muhakkak onların hayır duasını alın. İnanın sonrasında kimse bileğinizi bükemez.

Makam sahibi olabilir, bol paranız, yatınız, katınız olabilir ama kimseye faydanız yoksa siz gerçek anlamda koskoca bir HİÇ’sinizdir. Bu dünyada ömrünüz sona erdiğinde arkada bir hoş sada bırakmak yerine diyecekler ki “Kimseye bir faydası yoktu”. Oysa misafir olduğumuz bu fani dünyadan giderken “çok yazık oldu rahmetli ne iyi insandı” diye dua etmeleri ne kadar iyi olur. Önemli olan bu dünyadan giderken, geride böyle güzel bir hoş sada bırakmak değil mi?

İŞ YAŞAMINDA GÜVEN ÇOK ÖNEMLİ

İş yaşamına nasıl başladığından da bahseden ITSO Başkan Yardımcısı İşadamı Salih Sarıkaya şöyle devam etti:

“Biraz da kendimden ve yaptığım işlerden bahsetmek istiyorum. Hep söylerler ya ben hem çalışıp hem okudum. Ben de onlardan biriyim. Ancak ticarete çok erken yaşta başladığım için üniversite hayatımı yaşayamadım. Bu durumu hayatımın en büyük eksikliği olarak hissetmekteyim. 1988 yılında gerçek anlamda ticarete oto galerici olarak başladım. 1993 yılında askerlik dönüşümde yine aynı sektörde çalışmaya devam ederken gazetenin birinde gördüğüm ilan üzerine başvuruda bulunarak Türkiye’de halen otomotiv, inşaat ve daha farklı sektörlerde faaliyet gösteren taksitli otomobil satış organizasyonu yapan bir firmanın temsilciliğini aldım. Bu organizasyon içerisinde satışlarımla ilk yılımda Türkiye ikincisi ve ikinci yılımda Türkiye birincisi olarak başarılı bir iki yıl geçirdim. Bunu takiben şirket bana daha ciddi bir teklifle geldi. Biz seni kendi bünyemizde bize bağlı bölge müdürü olarak çalıştırmak istiyoruz dediler. Maaş + bölgedeki tüm satışlardan prim şeklinde Bölge Müdürü olarak Antalya’ya konumlandırıldım. Bu sayede bu şirketler gurubu içerisinde 2002 yılı Haziran ayına kadar hem çalıştım hem de piştim. Patronlarımdan o kadar çok şey öğrendim ki, hayatımın önemli tecrübelerini burada edindim. Gittikleri tüm toplantılara seyahatlere ve pazarlıklara beni götürdüler ve sonsuz bir yetkiyle çalıştırıldım. Çünkü o güveni vermiştim onlara. Sonrasında 2002 yılında ciddi bir kriz yaşanmıştı, dolayısıyla küçülmek gerekiyordu ve beni de İstanbul Genel Merkez’e almak istediler. Benim tabi bu kararı tek başıma vermem doğru olmazdı ve anne, baba ve eşimle yaptığım istişare sonucunda çok sevdiğim işimden ayrılıp kendi işimi, bildiğim işi, sevdiğim işi yapmaya karar verdim. 1993 yılından bahsi geçen yıla kadar gayri resmi ortak olarak iş yaptığım ortağımla beraber önce otomotiv sektörüne ve sonrasında 2003 yılında inşaat sektörüne girdik. İsimlerimizin baş harflerini kullanarak Sa&Ha Otomotiv ve İnşaat firmamızı kurduk. Çok şükür o günden bu yana hem otomotiv sektöründe hem de müteahhitlik işinde yaptığımız işi severek yapmaya devem ediyoruz.

Ayrıca bu işimizin yanında 2011 yılında yurt dışına açıldık. Yine ortaklık kültürü içerisinde 9 ortaklı bir yapı ile Mozambik’te 4 ayrı şehirde faaliyet gösteren ve günlük 140.000 ekmek kapasitesine sahip ülkenin en modern ekmek üretim tesislerini kurduk. Son günlerde ise yine aynı ülkede 34 adet villa inşaatı çalışmamıza başladık.

Bir diğer çalışmamız ise; Anadolu’dan hatta, Isparta’dan çıkmış, bildiğiniz bir marka olan Dr. Pizza’da da ortak olarak bulunmaktayım ve bu markanın gelişip büyümesi için çalışmalar yapmaktayız.

ORTAK İŞ YAPMAKTAN KORKMAYIN

Ortak iş yapmaktan korkmayın, birlikte iş yapma, birlikte karar alma kültürünüz olsun. Birlikten kuvvet doğar ve riski paylaşmış olursunuz. Birlikte rahmet ve bereket vardır. Allah’a şükürler olsun ki ortaklık kültürümüz ile iş hayatımızda her geçen gün ilerleyen bir trend içinde başlarımızı artırmaktayız. İş hayatımızın düzenli olması ile birlikte, kafamızda bazı şeyler canlanmaya başladı. Nedir bu diyeceksiniz? Artık ticari hayatımızın yanında sosyal hayatta da aktif olup “her şey para değildir” mantığı içerisinde de çalışmalar yapmamız gerektiğidir. Bu açıdan iş hayatımızdaki başarımıza paralel olarak, sosyal hayatta da naçizane çalışmalar içirişindeyiz. Öncelikle 2010 yılından beri Isparta Sanayici ve İşadamları Derneği Yönetim Kurulu Başkan Yardımcılığı görevi yürütmekteyim. Burada üye işadamlarımızın sorunları ve ihtiyaçları doğrultusunda aktif çalışmalar yürütmekteyiz.

Diğer taraftan 2009-2013 yılları arasında Isparta Ticaret ve Sanayi Odası’nda yönetim kurulu üyeliği yaptım. Bunu takiben 2013-2017 dönemi için sosyal hizmetimizi daha da artırmak düşüncesi ile Isparta Ticaret ve Sanayi Odası yönetimine talip olup, seçimlere girdik ve üyelerimizin teveccühü ile seçimlerde önemli bir başarı elde etik. Bu süreç içerisinde de malumunuz olduğu üzere Isparta Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkan Yardımcılığı görevini sürdürmekteyim.

ITSO’DA ÖNEMLİ ÇALIŞMALAR YAPIYORUZ

Isparta Ticaret ve Sanayi Odası demişken, ilin sorunları ve projeleri için ciddi çabalar sarf etmekteyiz. Bunların tamamını sizlere anlatıp, zamanınızı çok fazla meşgul etmek istemiyorum. Ama izninizle, bu ortamda yapılan bu programa itafen üniversite-sanayi işbirliği mantalitesi ile Odamız ve SDÜ ile ciddi çalışmalar içerisindeyiz. Üniversite ile yaptığımız protokoller ile bazı projelere destek sağlamaktayız. Bununla birlikte Göller Bölgesi Teknokent AŞ’de yönetim kurulu başkan yardımcılığı görevi Isparta Ticaret ve Sanayi Odası üzerinde ve bu görevi elimden geldiği en iyi şekilde ben yerine getirmeye çalışmaktayım. Burada da ar-ge, inovasyon kapsamlı projelere önemli destekler sağlamaktayız.

GİRİŞİMCİ EĞİTİMLERİ

Bunun yanında Odamızda düzenli girişimcilik eğitimleri düzenleyip yeni iş yeri kuracak girişimci adaylarına KOSGEB destekli hibe almaları için onların yolunu açmaktayız. Hatta kafasında projesi olan arkadaşlarımız Odamıza gidip uzman personellerimizden projeleri ile ilgili neler yapabilecekleri, nerelerden destek alabilecekleri konusunda ücretsiz ön danışmanlık hizmeti alabilir. Yurt dışı kapsamlı çalışmalarınız için ülkesel bilgileri yine Odamız uzmanlarından edinebilirsiniz.

Sosyal sorumluktan bahsetmişken, değerli arkadaşlar sosyal açıdan derneklere,  kulüplere üye olmaktan çekinmeyin. Mantıklı kayda değer fikirlerinizi her platformda her ortamda dile getirmekten çekinmeyin.

ARAŞTIRIN, KAFA YORUN

Araştırma, geliştirme ve İnovasyon üzerine kafa yormalı, katma değeri yüksek ürünler ve işler üzerine çalışmalısınız. Türkiye’nin sorunlarına duyarlı olmalı, sorunun bir parçası olmaktansa, çözümün bir parçası olmayı tercih etmelisiniz. Günümüzün rekabetçi dünyasında her işi bilen değil, bir işi en iyi ve doğru bilen kişiler ön plana çıkmaktadır. Bu nedenle mutlaka bir alanda uzmanlaşmak gerekiyor. Herkes üretme peşinde olacak, herkes yaptığı işin en iyisini yapacak. Türkiye’nin teknolojiden, ekonomiden, refahtan pay alabilmesi için siz gençlere çok önemli görevler düşüyor. Öncelikle kendinizi çok iyi yetiştirmeniz gerekiyor. Çocuklarınızı çok iyi yetiştirmeniz gerekiyor. Haram ve helali önce kendiniz öğrenmeniz, sonra çocuklarınıza öğretmeniz gerekiyor.

GÜNDEMİ TAKİP EDİN

Türkiye’nin şartlarına göre ülke meseleleri ile ilgilenmeniz lazım. Dünyaya entegre olmanız lazım. “Ülkemizdeki insanların ticareti, yaşamları neden bazen alevleniyor, neden bazen durduğu yerde kaynamaya başlıyor?” Bu konu da bir araştırma aslında başlı başına. Bulunduğunuz pencereden dışarıya bakarken hep aynı şeyi görürsünüz, bazı zamanlarda gidip dışarıdan da içeriye bakmak lazım. Onun için her zaman fikirleriniz sabit değil, esnek olsun.

Değerli gençler yaptığınız işlerde ısrarcı olun, kesinlikle pes etmeyin, mücadeleci olun, aceleci ve tez canlı olmayın. Basit bir örnek vermemiz gerekirse, erkek arkadaşlarımız kız arkadaşınızı dahi etkileyebilmek için ısrarla ve sabırla iltifat ederiz öyle değil mi? O zaman hayatımızda da sabırla ısrarcı olacağız.

Ekip çalışmasına önem verin, uzlaşmacı olun. Beraber yaşamayı ve birbirimize saygıyı daha ön plana çıkarmayı öğrenmemiz lazım.

En az bir yabancı dil bilin, mümkünse birkaç tane olsun, ama sadece batı dilleri olmasın. Çünkü Türkiye sadece Batıya değil, dünyanın dört bir yanına iş yapabilir duruma geldi ve onlarla iyi iletişime geçmek de yabacı lisanın önemini oldukça artırmaktadır.

Yetenekli olabilirsiniz, ama yetenek tek başına yeterli değildir, mesleki açıdan her insan ne iş yaparsa yapsın ahlaklı da olmalıdır. Devamlı çalışmak gerekli, hem okul hayatında hem de iş hayatında. Benim kanaatim başarının yolu ailenize ve işinize sadık olmanızdan geçmektedir. Fesat plan yapan, kıskanan değil, açık sözlü, dürüst, iyi niyetli olmalıdır gençlerimiz.

Son olarak,

Arkadaşlar işin özüne değinecek olursak; sizler potansiyel modern hayatın kâşiflerisiniz. Kaşifler, hayal ederler, hayallerinin arkasında dururlar, vizyon sahibidirler, cesurdurlar, risk alırlar. Hayal etmekle de kalmazlar sabırlı ve ısrarcıdırlar aynı zamanda. Arkasında duracak cesaretiniz olursa, yapamayacağınız iş yoktur.

Bu duygu ve düşüncelerle gelecek hayatınızda doğru kararlar vererek kendi geleceğinize ve ülkemiz geleceğine katkı sağlamanız dileğiyle hepinizi saygı ve sevgi ile selamlıyorum.”

 

 

Bu haber 756 kez okunmuştur.
  Yükleniyor...