“Cumhuriyet Eğitim Devrimi; Köy Enstitüleri”

17 Nisan 2014 16:09

Yeni Kuşak Köy Enstitülüler Derneği Isparta Şube Başkanı Ahmet Gençtürk, Köy Enstitülerinin kuruluşunun 74’ncü yıldönümü dolayısıyla bir mesaj yayınladı.

Gençtürk’ün mesajı şöyle: “Bugün Köy Enstitülerinin 74.kuruluş yıldonümünü saygı, sevgi, özlem ve bilinçle kutluyoruz. Köy Enstitülerinden mezun olmuş eğitim kahramanlarının başarılarını, çalışkanlıklarını, yurt severliklerini konuşuyoruz. Bu bilinçle  onların çalışmalarını örnek alıyor, yeni kuşaklara aktarma görevini yapıyoruz.

Aydınlanma ateşini yakan Köy Enstitüleri 17 Nisan 1940 yılında açılmıştır.17 Nisan yeni bir devrimin, yeni bir aydınlanmanın ve kalkınmanın günüdür. Köy Enstitüleri ; tamamen Türkiye’ye özgü ve Türkiye’nin bağrından çıkmış bir eğitim uygulamasıdır.

1940 yılının İlköğretim Gn. Müd. İsmail Hakkı TONGUÇ, 11 Mart 1940 da , Isparta’da yeni bir Enstitü kurulması için heyetiyle birlikte  Gönen’dedir. Yer belirlenir.TONGUÇ o gün şunları söyler: “ Köy çocukları burada okuyacaklar.Mutluluğu gerçeklerde bulmanın düşlerde araştırmaktan daha kolay olduğunu anlayarak yetişecekler. Mutlu olmanın,  özgür ve bağımsız yaşamanın ,yoksul düşmemenin çarelerini bulacaklar.Bu yeni yuvaya toplanacak köy çocukları burada gönensinler.

Köy Enstitüleri ,sadece öğretmen sağlıkçı yetiştiren eğitim kurumları değildi. Köy Enstitüleri bir toplumsal dönüşüm merkeziydi. Ülke insanının düşünme ,çalışma , öğrenme ve üretim yapmasını sağlayan eğitim kurumlarıydı. Köylerdeki yoksul halk çocuklarına eğitim kapılarını açan, onları kitapla,işle,üretim ve demokratik kültürle buluşturan okullardı.  Okulu bitirenleri okulsuz ve öğretmensiz köylere gönderen yeni ve ilerici eğitim kurumlarıydı.

Köy Enstitüleri: Çok  boyutlu ,sanatla barışık , özgüveni yüksek, doğayı dönüştürmeyi hedeflemiş, köyünün sorunlarını çok iyi tanıyan ,köyü: köyün kendi çocuklarıyla dönüştürmeyi ve değiştirmeyi hedefleyen bir Cumhuriyet projesiydi. Köy Enstitülerinin “iş içinde ,  iş aracılığı ile eğitim modeli ile halk kültürüne kazanımları ,demokratik, laik ,parasız yatılı eğitim kurumlarıyla , H.Ali YÜCEL’ in ifadeleriyle BİZE ÖZGÜ ve BENZERSİZ  eğitim kurumlarıydı. TONGUÇ ‘un ifadeleriyle de KORKULARI YENMENİN destanıydı. Köy Enstitüleri iyiden,güzelden ve insandan yanaydı. Ana kucağı kadar sıcak baba ocağı kadar şefkatli eğitim kurumlarıydı. Köy Enstitüleri  yaşamaya ,esin kaynağı olmaya ve günümüze ışık tutmaya devam edecektir.

Türk ulusu olarak evrensel kültüre tek katkımız Köy Enstitüleridir. Cumhuriyet Devrimleri Köy Enstitülerinin  ışığı ile yayıldı , yaşama geçirildi. Köy Enstitü çıkışlı eğitimciler: Köylere giderek insanları aydınlattılar. Çalıştıkları köyleri kalkındırdılar,imece ile üretimi artırdılar.

Ülke toprakları üzerinde kurulan Köy Enstitüleri : öğrencilerinin okullarını ,yatakhanelerini kendileri yapmaları ,sularını kendileri getirmeleri , yiyeceklerini kendileri üretmeleri ile başarıya ulaştı. Öğrenciler : duvar ördüler, çatı çattılar, kazma ile kazdılar,kürek ile toprak attılar,kireç yaptılar, ağaç diktiler,aşı yaptılar,ekin biçtiler,inek sağdılar,kerpiç döktüler  kerpiç,sızlanmadılar hiç, yakıştı nasırlı ellerine kitap ve çekiç.

Öğrenciler: mandolin, keman,saz, piyano ve flüt çaldılar. Halk oyunu , zeybek ,horon ,halay oynadılar.

Köy Enstitüleri 1944 yılında ilk mezunlarını verdi. Enstitü çıkışlı öğretmenler ve sağlıkçılar köylerde aydınlanma ışığını yaktılar. Erkek Öğretmenler: imece yoluyla köylerde okullar yaptılar.Köyün suyunu getirdiler, yolunu açtılar.Enstitüde öğrendikleri tarımı,demirciliği, marangozculuğu, arıcılığı, duvar ustalığını, meyve ve fidancılığı bilgilerini köye ve köylüye taşıdılar.  Bayan öğretmenler : sağlıklı yaşamı,terziliği,beslenme,çocuk bakımı gibi bilgileri köy kadınlarına verdiler. Sağlıkçılar::bulaşıcı hastalıklara savaş açtılar.Bataklıkları kuruttular.Sıtmayı önlediler.

Köy Enstitüleri: çok sayıda bilim adamı,yazar,düşünür,sağlıkçı,şair,siyasetçi,ressam ve müzikçi yetiştirdi. Fakir BAYKURT, Dursun AKÇAM , Mahmut MAKAL , Mehmet BAŞARAN , Talip APAYDIN  ,  Hatun Birsen BAŞARAN, Pakize TÜRKOĞLU, Ümit KAFTANCIOĞLU gibi yazarlar Köy Enstitülerinden yetişti.

Üretime dayalı , çağdaş Köy Enstitülerinin başarıları , Türkiye’ deki toprak ağalarını rahatsız etmeye başladı. İnsanların uyanmasını, aydınlanmasını, köylerin kalkınmasını istemediler. Toprak ağaları dış güçlerle ve feodal yapıyla birleştiler. Karalama kampanyası  başlattılar. Aydınlarımızı kötülediler,saldırıda bulundular,kitapları toplatıp yaktılar. Kendi okunu kendin yap kampanyasını durdurdular. Aydınlanma ışığı yakan Köy Enstitülerinin kurucularını ve Enstitü mezunlarını suçladılar. Kabul edilmez iftiralar attılar. Leke sürdüler. Kapatılması için ellerinden geleni yaptılar. Böylece Enstitüler niteliğini kaybetmeye başladı.

1937 yılında başlayan , 1946 yılında kurucularının görevden alınarak içi boşaltılan Enstitüler 1954 yılında İlköğretmen okullarına dönüştürüldü. 1978 yılından sonra, ilköğretmen okulları da kapatıldı.

Köy Enstitülerinin kapatılmasından sonra : üretim toplumu yerine tüketim toplumu oluştu.Ekonomimizi İ.M.F. ve A.B. yönetmeye başladı. Atatürk Devrimlerine saldırıldı. Toprak reformu yapılamadı. Demokratik, laik, çağdaş ve bilimsel eğitim yapılamadı. Atatürk’ün istediği çağdaş uygarlık düzeyine ulaşılamadı. Kalkınamayan bir ülke ve özgür bireyler olamadık.

Köy Enstitü kurucu mimarları Atatürk, İsmet İNÖNÜ, Hasan Ali YÜCEL ve İsmail Hakkı TONGUÇ ile aramızdan ayrılan Enstitü mezunu öğretmenleri saygı ile anıyoruz. Yaşayan Enstitü mezunlarına sağlıklı günler  ve uzun ömürler diliyoruz.

Yakmış olduğunuz aydınlanma ışığı sönmeyecek

İmece devam edecek.

Saygılarımla...                  

Not; 17 nisan perşembe günü Kunduracılar sitesinde bulunan dernek binamızda 74. yıl kutlama etkinlikleri yapılacaktır”.

 

Bu haber 658 kez okunmuştur.
  Yükleniyor...