Bir Profesörün çaresizliği

19 Nisan 2014 11:24

Bundan tam 6 yıl önce ülkesindeki savaş nedeniyle Kanada, Amerika ya da Avustralya’ya kaçmak için çıktığı zorlu yolculukta karısı ve 4 çocuğuyla birlikte Türkiye’de yaşamak zorunda kalan Sudan’lı Profesör Muhammet Cuma Abdullah, istediği ülkelere gidebilmek için başvurmadığı yol kalmamış. Oturma ve çalışma izni olmadığı için BM’nin verdiği kısıtlı para ile Isparta’da yaşamaya çalışan Abdullah, hayal ettiği o güzel günlere kavuşmak istiyor.

Sudan’da yaşadıkları sırada ülkesinde çıkan iç savaştan etkilenen ve karısı ile 4 çocuğuyla birlikte başka bir ülkeye gitmek için yola çıkan Profesör Muhammet Cuma Abdullah, tam 6 yıldır Isparta’da yaşıyor. Bugüne kadar Birleşmiş Milletler (BM), Valilik Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı, El Ele Derneği ve hayırsever vatandaşların imkânlarıyla hayatlarını sürdürmeye çalıştıklarını belirten baba Abdullah, yaşadıkları zorlukları gözleri dolarak anlattı.

“TÜM AKRABALARIMI KAYBETTİM”

Savaş anılarını dün gibi anlatan baba Abdullah, “Ülkemizde savaş vardı. Savaşta ailemizin tüm fertleri öldü. Geriye biz kaldık. Hatta eşimin annesini sıcak suyla yaktılar. Çoğu gözlerimin önünde öldü. Ben ve ailemin de bundan etkilenmemesi için her şeyi göze alarak ülkemizden kaçmak ve Amerika, Kanada ya da Avustralya’ya gitmek için yol çıktık. 5 gün hem yürüyerek hem de araçla kaçmaya çalıştık. Yolculuğumuz 10 gün sürdü. Libya’dan gemiyle İzmir’e, İzmir’den de İstanbul’a gittik. İstanbul’dan bizi Ankara’ya yönlendirdiler. Orada Birleşmiş Milletler bürosuna gittik. Ankara’dan da bizi Isparta’ya gönderdiler” dedi.

“6 YILDIR SÜREKLİ BEKLEYİN DİYORLAR”

O gün bugündür tam 6 yıldır Isparta’da yaşamak zorunda kaldıklarını bildiren baba Abdullah, “İstediğimiz ülkelere gidebilmek için 7 kez Ankara’ya gittim. ‘Zaman sorunumuz var bizim Türkiye’den gitmemiz lazım’ dedim. Ama sürekli ‘bekleyin’ diyorlar. Biz Kanada’ya gitmek istiyoruz. Türkiye’de rahatız ama geleceğimiz için gitmemiz lazım. Burada hiçbir şey yapamıyoruz. Çalışma iznimiz olmadığı için para kazanamıyoruz. Hayatımızı sürdüremiyoruz.  Kanada’da çalışmamız serbest. Türkiye’de 5 yıldır bize Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’ndan sadece yemek yardımı yapılıyor. Diğer konularda yardımı El Ele Derneği ve Canan Aydın yapıyor. Ayrıca Birleşmiş Milletler bize aylık 235 lira veriyor. Gelen para ise 220 TL olan ev kiramıza gidiyor” diye konuştu.

“ISPARTA HALKININ BİRER KARDEŞ AİLE SEÇMESİNİ İSTİYORUZ”

Öte yandan yaptıkları yardımlarla adından sıkça söz ettiren El Ele Derneği’nin Başkanı Canan Aydın, Abdullah ve ailesiyle 4 yıl önce tanıştıklarını ve bu süre zarfında kendilerine ellerinden gelen yardımı yaptıklarını söyledi. Giyim yardımından, gıda ve maddi yardıma kadar her türlü imkânı kendilerine sunmaya çalıştıklarını ifade eden Aydın, “Abdullah’ın eşi Hayriye de bizim dernek çalışmalarımıza katılıyor. Gelen giden ailelere kıyafet seçiminde yardım ediyor. Avustralya, Kanada ve Amerika’ya gitmek istiyorlar. Biz aileyle bizzat ilgileniyoruz. Sadece bu aile değil birçok mülteci aile Isparta’da zor şartlarda yaşıyorlar. O yüzden bence duyarlı Isparta halkının bir kardeş aile seçmesini ve ona yardım etmesini talep ediyorum. Bu aile bizim kardeş ailemiz. Her şeyiyle biz ilgileniyoruz” dedi.

“MÜLTECİ AİLELERLE İLGİLİ PROJE YAPMAK İSTİYORUZ”

Diğer taraftan Isparta’da 1004 mültecinin yaşadığını ve bunun da ortalama 160 aileye tekâmül ettiğini belirten Aydın, “Kalma izinleri bittiği zaman da sorun yaşıyorlar. Kalma izni ücretini ödeyemiyorlar. Bizden yardım istiyorlar. Biz mülteci ailelerle ilgili dernek olarak bir proje yapmak istiyoruz. Çalışma izinleri yok, bu yüzden çalışamıyorlar. Bu insanlar bizim konuklarımız. Gittiklerinde çok güzel anılarla ayrılacaklar. Her aile kendisine bir mülteci aileyi kardeş olarak seçerse sorunları birlikte çözmüş oluruz.  Çünkü bunlar misafir bugün varlar yarın yoklar” şeklinde konuştu.

“ÇOCUKLARIMIZIN GELECEĞİ İÇİN GİTMEYE MECBURUM”

Daha sonra ailesini tanıtan Abdullah, Isparta’da kendileriyle çok iyi ilgilendiklerini ancak çocuklarının geleceği için Türkiye’den gitmek zorunda olduklarını söyledi. Bunları anlatırken oldukça duygulu anlar yaşayan Baba Abdullah, “Hiçbir zaman Türkiye’yi hatta Isparta’yı unutmayacağım. Özellikle Valimizi, Canan Aydın’ı, Belma Hanımı ve bizlere yardım eden herkese teşekkür ediyorum. Her gün onlara dua ediyorum” dedi.

AİLENİN EN KÜÇÜK FERDİ SARA

Ailenin en küçük ferdi 3 yaşındaki Sara. Sara’yı 7 yaşındaki Muhammet takip ediyor. Muhammet ilkokul 1. Sınıfa gittiğini belirtiyor ve derslerinin iyi olduğunu söylüyor.

ZEYNEP MATEMATİKTE ZORLANIYOR

8 yaşındaki Zeynep ise ilkokul 2. Sınıfa gidiyor. Derslerinin hepsi iyi ancak matematikte çok zorlandığını belirtiyor.

ABLA AMİNA ARKADAŞLARINDAN AYRILMAK İSTEMİYOR

Çocukların en büyüğü olan Amina 10 yaşında. 4. Sınıfa gittiğini bildiren Amina, “Ailem Türkiye’den gitmek istiyor. Ancak Isparta’da arkadaşlarım çok fazla. Onları seviyorum ve ayrılmak istemiyorum” diyor.

ANNE HAYRİYE BURALARI ÇOK SEVMİŞ

Son olarak anneleri 30 yaşındaki Hayriye ise Isparta’yı çok sevdiğini ve buradan ayrılmanın kendisi için güç olacağını söylüyor.

Bu haber 717 kez okunmuştur.
  Yükleniyor...