“Bayrak indiriliyor, devlet ne yapıyor?”

13 Haziran 2014 15:53

Saadet Partisi Merkez İlçe Tanıtma Başkanı Süleyman Zengi, Diyarbakır’daki Bayrak indirme olayını kınadı.

Zengi’nin açıklaması şöyle: “Saadet Partisi Isparta il ve Merkez İlçe teşkilatı olarak Pazar günü  Diyarbakır askeri birliği içinde indirilen “Bayrak indirme olayı”nda tepkimizi ve kınamamızın ortak basın açıklamasıdır.

 Diyarbakır’da askeri birliğin içinde bayrak indirme olayına tepkimizi ortaya koyarak  "Sağlam zemine oturtulmayan bir barış süreci Türkiye'yi ya bölünmeye ya da daha büyük çatışmalara sürükler demiştik. Üzülerek ifade ediyoruz ki geçen süre bizi haklı çıkarmıştır. Türkiye bugün kritik bir noktaya gelmiştir. Adeta yol ayrımına gelmiştir. Yollar kesiliyor ve 15-20 gündür Bingöl-Diyarbakır yolu kapalı. İnsanlar dağa kaçırılıyor, çocuklar dağa çıkarılıyor. Yer yer öldürme olayları cereyan ediyor. Kalekollar kurulmaya çalışılıyor ve diğer yandan da barış değil, savaş çığlıkları yükseliyor. Bunlar ülkenin gerçekleri olduğu için üzülerek ifade etmek durumundayız. Bayrak indiriliyor devlet ne yapıyor? Ne yapabiliyor? Emin olun kelime seçmekte zorlanıyoruz. Telaffuz da daha da zorlanıyoruz. Bayrak olayını şiddetle telin ediyoruz. Bu ülkeyi acziyete düşüren hükümeti de şiddetle kınıyoruz. Bu aziz milletimiz, bu şehitler diyarı bu duruma müstahak değil. 2'inci Mahmut'un o tarihi sözünü sizlere hatırlatmak istiyoruz. ‘Ya devlet başa, ya kuzgun leşe".

TARİHİ BİR DÖNEMEÇTEYİZ

Isparta Saadet Partisi İl ve merkez İlçe Teşkilatı olarak açıkça beyan etmek isteriz ki, “İçeride kutuplaşma ve gerginlik, dışarıda ise kan ve gözyaşı hâkimdir. Böyle bir ortamda, kadim medeniyetimizin lokomotif gücü olan Milli Görüş’e her zamankinden daha fazla ihtiyaç olduğu açıktır. İşte Milli görüşün siyasi olarak temellerinin atıldığı ilk partiden itibaren, inancımızın ve tarihimizin bize yüklediği sorumluluğun bir gereği olarak, temel meseleleri birlikte Milletçe istişare etmekteyiz. Yapmış olduğumuz Genel Kongremizin ardından Saadet Partisi olarak oluşturmuş olduğumuz 13 komisyon başta Türkiye’nin sonra Dünyanın “Saadet Reçetesi” olması amaçlıdır. Bu istişare ve değerlendirmelerde sadece partimizin söylemlerini, stratejilerini, projelerini, çözüm önerilerini değil, inşallah Türkiye’nin bundan sonraki yol haritasını çizeceğiz. Türkiye’nin siyaseten ve ahlaken tıkandığı, kısır kavgaların esiri edildiği, çözümsüzlüğe sürüklendiği bir ortamda,  yeni kurtuluş reçetelerini belirleyeceğiz”.

, “Türkiye’nin karşı karşıya bulunduğu temel problemleri konu alan 13 ayrı komisyon oluşturduk. Uzmanlardan, akademisyenlerden, alanında tecrübeli siyaset ve devlet adamlarından oluşan bu komisyonlar hazırlayacağı raporlarla sadece sorunları tespit etmekle kalmayacak, çözüm önerileriyle Türkiye’nin önünü aydınlatacak. İnşallah yapılacak bu çalışmalar, 2015 genel seçimlerinden sonra kurulacak Saadet iktidarının efsane hizmetlerinin de temelini oluşturacaktır.”

BERAT KANDİLİ MESAJI

Zengi, ayrıca Berat Kandili’nin anlam ve önemini belirten bir mesaj yayınladı. Zengi’nin mesajı şöyle: “12 Haziran Perşembe akşamını 13 Haziran Cuma gününe bağlayan geceye denk geliyor.

Bu gecenin dört adı vardır; mübarek gecenin en meşhur adı ''leyle-i beraa'' (Berat Gecesi) olmakla birlikte ''leyle-i mübareke'', ''leyle-i rahmet'' ve ''leyle-i sakk'' isimleridir.

 Berat Kandili (Beraat Kandili) İslam dininde mübarek kabul edilen gecelerden biridir. Her yıl Şaban ayının ondördüncü gününü onbeşinci gününe bağlayan gece Berat gecesidir.

Mübarek Berat Kandili gecesini ibadet ve taatle geçirmenin pek çok sevabı ve feyzi vardır. Mübarek Berat Kandili hakkında Peygamber Efendimiz HZ.Muhammed (s.a.v) hadisi şeriflerinde şöyle buyurmuştur;

 “Şaban ayının on beşinci gecesi olduğu zaman, gecesinde ibadete kalkın. Ve o gecenin gündüzünde (kandilden sonraki gün) oruç tutunuz. Çünkü o gece güneş batınca Allah'u Teâlâ o andan fecir oluncaya kadar: "Benden mağfiret dileyen yok mu, onu mağfiret edeyim. Benden rızık isteyen yok mu, onu rızıklandırayım. (Bir belâ ile) müptelâ olan yok mu, ona kurtuluş vereyim" diye buyurur.” (İbn Mâce)

Hadis-i Şerifte anlaşılacağı gibi O Gece (Berat Kandili Gecesi) İlâhi rahmet coşmuştur. Berat Gecesi beşer mukadderatının programı çizilirken insanlara verilen eşsiz bir fırsattır. Bu fırsatı değerlendirip günahlarını affettirebilen, gönlünden geçirdiklerini bütün samimiyetiyle Cenab-ı Hakka iletip isteklerini Ondan talep eden ve belalardan Ona sığınan bir insan ne kadar bahtiyardır. Buna karşılık, her tarafı kuşatan rahmet tecellisinden istifade edemeyen bir insan da ne kadar bedbahttır, ziyandadır.

 Berat Kandilinin önemi hakkında diğer bir Hadis-i Şerifte ise şöyle buyuruluyor;

 Hz.Âişe vâlidemiz, Peygamber efendimizin Berât gecesinde, sabaha kadar ibâdet ettiğini görünce sordu:

 - Yâ Resûlallah, Allahü teâlânın en sevgili kulusun! Buna rağmen niçin bu kadar kendini yoruyorsun?

 Peygamber efendimiz şöyle cevap verdi:

 - Ey Âişe, ben şükredici kul olmıyayım mı? Ey Âişe, sen bu gecede, ne olduğunu bilir misin?

 Âişe vâlidemiz tekrar sordu:

 - Bu gecenin diğer gecelerden üstünlüğü nedir yâ Resûlallah?

 Peygamber efendimiz şöyle cevap verdi:

 - Bu sene içinde doğacak her çocuk, bu gece deftere geçirilir. Bu sene içinde öleceklerin isimleri bu gece özel deftere yazılır. Bu gece herkesin rızkı tertip edilir. Bu gece herkesin ameli ve işleri Allahü teâlâya arz olunur.

 Bir kimse, evinden ayrılıp yolculuğa çıkar. Hâlbuki, onun adı yaşıyanlar defterinden, ölüler defterine geçirilmiştir.

 Gâfil olmamalı, bu geceyi mutlaka ihyâ etmelidir. Kazâ namazı kılmalı, Kur"ân-ı kerîm okumalı, duâ, tevbe etmeli, sadaka vermeli, müslümanları sevindirmelidir. Bunların sevâbını ölülere de göndermelidir.

 Bu gecelere saygı göstermek, günâh işlememekle olur.

 Bu gece, Allahü teâlânın ihsân ettiği bütün ni"metlere şükretmeli, yapılan hatâlar, günâhlar için de tevbe istigfâr etmeli, Cehennem ateşinden kurtulmayı istemelidir.

 “Yâ Rabbî, bize dünya ve âhıret saâdeti ihsân eyle, bize hidâyet verdikten sonra, kalblerimizi kaydırma” diye duâ etmelidir.

 Diğer bir Ayeti Kerimede ise Berat Gecesi”ni idrak eden herkes, Yüce Allah”ın Kur”an-ı Kerim”deki; “De ki: “Ey kendilerinin aleyhine aşırı giden kullarım! Allah”ın rahmetinden ümidinizi kesmeyin. ŞüphesizAllah bütün günahları affeder. Çünkü O,çok bağışlayan, çok merhamet edendir” müjdesinin farkına vararak kendi özüne dönmeli, ümitlerini canlandırmalı,bağışlama ve bağışlanma duygularını güçlendirmelidir.

 Berat gecesiyle af kapısından giren, Ramazan ve Kadir gecesinin bereketine gönlü uyananlardan olmamız dileğiyle…”

 

 

Bu haber 691 kez okunmuştur.
  Yükleniyor...