SDÜ ile Memur-Sen arasında dev işbirliği

16 Haziran 2014 18:04

SDÜ Yaşam Boyu Eğitim Merkezi ile 750 bin üyesi bulunan Memur-Sen Konfederasyonu arasında sertifikasyon programlarından indirimli yararlanmayı sağlayan işbirliği protokolü imzalandı. 

Bünyesinde birçok sendika bulunan Memur-Sen Konfederasyonu, Türkiye’de ilk defa bir üniversite ile anlaşma sağladı. SDÜ Yaşam Boyu Eğitim Merkezi (YBEM) ile Memur-Sen Konfederasyonu arasında yapılan anlaşma kapsamında, her türlü sertifikasyon programından üyelere yüzde 25 indirim uygulanacak. SDÜ Yaşam Boyu Eğitim Merkezi'nde cumartesi günü yapılan imza törenine Memur-Sen Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Bayraktutar, SDÜ Rektörü Hasan İbicioğlu, YBEM Müdürü Fatih Cebeci, Memur-Sen İl Temsilcisi Osman Akçil ve  Memur-Sen üyeleri katıldı.

YBEM’İN BİR UCU ISPARTA’DA DİĞERİ UCU TÜRKİYE’DE

İmza töreninin açış konuşmasını yapan SDÜ YBEM Müdürü Fatih Cebeci, YBEM'in önemli bir araştırma uygulama merkezi olduğunu belirterek, "184 branşta hizmet veriyoruz” dedi. Eğitim programlarını sürdürürken ülke sorunlarına çözüm üretecek, kendi yönelimini yapmakta bunun yanında çağın ihtiyacı olan konulara da önderlik etmek için gayret gösterdiklerini dile getiren Cebeci, “Rektörümüzün bize verdiği girişimcilik çerçevesinde YBEM pergelin bir ucunu Isparta'ya diğer bir ucunu da Türkiye ve Türkiye dışına koyarak, faaliyetlerini sürdürmektedir. Devletin önemli kurumlarıyla işbirliği yapıyoruz.  Özellikle bakanlıklar bünyesinde işbirliği yapmaktadır. Sivil toplum örgütleriyle işbirliklerini sürdürmekte bu konuya da ehemmiyet vermektedir. Kendimin de mensubu olduğu, Türkiye'nin en büyük örgütlü yapısıyla YBEM işbirliği protokolü imzalayacaktır. Bu işbirliği sadece  YBEM'in vermiş olduğu eğitim programlarına katılmak şeklinde değil, Memur-Sen'in yürüttüğü projelerini sürdürme noktasında da kendisini hissettirecektir" dedi.

MEMUR-SEN’İN DESTEKLERİYLE YENİ TÜRKİYE’NİN GÜÇLÜ ADIMLARI ATILACAK

 Memur-Sen Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Bayraktutar ise konfederasyon olarak milli takımı kurduklarını ve kendisine bağlı 11 sendikayla toplu sözleşmelere katılacağını bildirdi. Bayraktutar, şunları söyledi:  "765 bin üyesiyle Türkiye'nin vesayetten kurtulması, özgür düşünceye kavuşması, inanç özgürlüğü açısından en büyük mücadeleyi veren Memur-Sen'in değişmez bu gücünün artık herkes tarafından kabul edilmesini ve bu açıdan değerlendirilmesini, bundan sonra varlığının ebediyete kadar devam edeceğini hiç kimse unutmasın. Türkiye'de artık Anadolu insanının düşüncesinin tecelli ettiğini ve bundan sonra milletin vesayetten kurtulup millet iradesinin tecellisinin vuku bulduğu görüldüğü gibi bundan sonrada devam edecektir. Bundan kimsenin şüphesi olmasın. Memur-Sen bu gücüyle Anadolu'da yaşayan tüm halkların hep beraber özgürlük içinde insanca yaşaması onun özgürlüğüne gem vuracaklara karşı birlikte karşı durmayı amaçlamaktadır.  Dünya artık şunu çok iyi biliyor. Türkler, Kürtler ve Araplarla birlik ve beraberlik içinde olduğu zaman dünyaya hükmetmiştir. Bundan dolayı  bu birlikteliğin ortadan kaldırılması için önce Kürt kardeşlerimizle bizleri birbirimize düşürmeye çalıştılar. Çünkü Ortadoğuya açılmanın, petrole açılmanın, ticaret açılmanın yolu buradan geçtiği için Ortadoğuyu kan gölüne çevirmeye çalıştılar. Ama Türkiye buna müsaade etmeyecektir. Yeni Türkiye yolunda Memur Sen'in  destekleriyle daha güçlü adımlar atacaktır."

ÜCRET DEĞİL HİZMET SENDİKACILIĞI

Memur Sen İl Temsilcisi Osman Akçil da,  Memur Sen olarak ücret değil hizmet sendikacılığı anlayışını yürüttüklerini vurgulayarak, " Sendikacılığı kavga ve çatışma aracı haline getiren anlayışlara karşı, birlikte yaşama kültürünü canlı tutmaya ayrıştırıcı ve ötekileştirici değil birleştirici bir tutum olarak herkesi kucaklayan anlayışı hakim kılmaya çalışıyoruz. Sorunların parçası değil çözümün paydaşı olma yolunda azimle ve emin adımlarla yürüyoruz. Sendikalar hak arama kurumlarıdır. Memur-Sen olarak her zaman hakkın yanında haksızlığın da karşısında olduk. Kamu çalışanlarının hakkını gözettiğimiz kadar, kamunun ve işverenin de hakkını göz önünde bulundurarak, hak mücadelemizi onurlu bir şekilde yerine getirmenin gayreti içeririnde çalışıyoruz. Ücret sendikacılığından daha çok hizmet sendikacılığını önemsiyoruz. Ülkemiz için ne hizmetler yapabiliriz düşüncesiyle hareket ediyoruz. Bugünkü çalışmamız da hizmet odaklı anlayışımızdan ortaya çıktı. Üyelerimizin istifade edebileceği hatta toplumumuza fayda sağlayacak bir çalışma olduğuna inandığımız için böyle bir projeye üniversitemizin bize sağladığı imkanlar doğrultusunda destek veriyoruz" şeklinde konuştu.

BİZ DE İŞVEREN-İŞÇİ DÜŞMAN DEĞİLDİR

Son olarak kürsüye gelen SDÜ Rektörü Hasan İbicioğlu ise sendikacılığın Avrupa'da  Türkiye'den daha önce başladığını belirtti. Prof. Dr. İbicioğlu,  "İşverenlerin çalışanların beklentilerine cevap vermemesi nedeniyle sendikacılığın kaçınılmazdı. Modernizmin tüm dünyayı etkisi altına almasından dolayı bizim yapımızda da ortaya çıkan kapitalist anlayışlardan sonra herkes hakkını aramak zorunda kaldı. İşverenlerin kendisinden beklenenleri ihmal etmesinde dolayı sendikacılık doğası gereği kaçınılmaz bir süreç haline gelmiştir. Öyle ki örgütlü toplumun olmadığı yerde kamuoyu oluşturmak zordur. Bundan dolayı, Türkiye'de sendikal hareketler sosyalist paradigmaların etkisinde gelişti. Anarşiyi de içine alanıca birbirine güvensizlik ve kaos öngörüsü ortaya çıktı. Ancak bizim kültürümüzde  ne işveren ne işçi birbirine düşman değildir. Yeni bir sendikal ruhun doğması gerekiyordu. Bu nedenle Memur-Sen çok büyük bir boşluğu doldurdu" diye konuştu.

KÜRESEL MARKA OLMAZSAK KAN VE GÖZYAŞI DİNMEZ

Akademik liderlik anlamında 2023 vizyonuna uygun olarak SDÜ'ye yapılandırdıklarını ifade eden İbicioğlu, bilgi toplumunun en önemli özelliğini yeniliklerin her 6 saniyede ortaya çıkıyor olması olarak gösterdi. Verilen eğitimin ilerleyen zaman içinde kişilerin başarılı olması ve hayatını sürdürmesinde yetmediğinin altını çizen Prof. İbicioğlu, “Hangi üniversiteyi bitirirseniz bitirin aldığınız eğitim kendinizi yenilemediğiniz takdirde sizi bir süre sonra lise düzeyine düşürüyor. 77 milyonun Türkiye'nin vizyonunu ortaya koyabilmesi için yaşam boyu eğitimi şart. SDÜ olarak hızlı bir şekilde küresel bilgiyi ülkemize kazandırmaya çalışıyoruz. Eğer bir gün bu devlet, dünyada yaşlı gözleri silecekse ve dünya bu medeniyetin nefesini duyacaksa biz bunları yapmak zorundayız. Sadece biz bunu hükümetten bekleyemeyiz. O nedenle bir tuğlada biz koymaya çalışıyoruz. Bunu sadece Türkiye için  yapmıyoruz. Biz eğer küresel bir marka haline gelemezsek dünyadaki kan ve gözyaşının dinmesi imkansız" dedi.

ALAN DEĞİL VEREN ÜNİVERSİTEYİZ

Artık alan değil veren bir üniversite olduklarını kaydeden İbicioğlu, sözlerine şöyle devam etti: "Az gelişmiş bir ülke olan, sefaletin kol gezdiği Nijerya’daki kardeşlerimizi getirerek burada eğiteceğiz. Bununla ilgili programlarımız bu yaz başlıyor. Oradaki insanlarla ilgilenmek zorundayız. Biz Gazze'de, Orta Asya'da ki kardeşlerimizin dertleriyle dertlenmedikten sonra açıkça söyleyeyim hem dünyada hem ahrette bunun vebalini ödeyemeyiz. Bazıları bize neden ABD ile neden Almanya ile  anlaşma yapmıyorsunuz? diye soruyor. En azından bu zihniyete karşı mücadele etmemiz gerekir. İşte Memur-Sen iyi var ki, bu anlayışlara karşı yeni bir sendikacılık konsepti geliştirdi. Bu münasebetle Memur-Sen ile bu yolculuğumuza yürüyeceğiz.”

Konuşmaların ardından, SDÜ Yaşam Boyu Eğitim Merkezi (YBEM) ile Memur-Sen Konfederasyonu arasında sertifikasyon programlarından indirimli yararlanmayı sağlayan işbirliği protokolü imzalandı.

Bu haber 791 kez okunmuştur.
  Yükleniyor...