Haberler
Başdeğirmen’den Yeni Yıl mesajı
‘’Isparta’nın dengeli kalkınan bir vizyona ihtiyacı var’’
16 Haziran 2014 18:06
Isparta’da gerçekleştirilen 37. Girişim ve İş Dünyası Konseyi’nin açılışında konuşan TÜRKONFED Başkanı Süleyman Onatça, faiz oranlarının yüksekliğinin bir nedenini de siyasi gerilime bağlı olarak ülkenin risk priminin yüksek olmasına bağladı. Onatça, “Faiz oranlarının düşürülmesi için öncelikli olarak yapılması gereken şey siyasi tansiyonun düşürülmesi ve belirsizliğin ortadan kaldırılmasıdır” dedi.
TÜRKONFED, Girişim ve İş Dünyası Konseyi’nin 37’ncisini Isparta'da gerçekleştirdi. Cumartesi günü Barida Hotels’de gerçekleştirilen toplantıya TÜRKONFED Başkanı Süleyman Onatça, Isparta Girişimci Sanayici ve İşadamları Derneği (IGSİAD) Başkanı Alper Bayhan, Batı Akdeniz Sanayi ve İş Dünyası Federasyonu (BAKSİFED) Başkanı H. Ergin Civan, TÜSİAD Yönetim Kurulu Üyesi Tarkan Kadooğlu, Avrupa Parlamentosu Milletvekili Emine Bozkurt ve çok sayıda iş dünyasının temsilcisi katıldı.
İSTİKRAR VE KURUMSALLAŞMA
Toplantının açış konuşmasını yapan IGSİAD Başkanı Alper Bayhan, iş dünyası temsilcilerinin geleceğe daha güvenli bakmak istediğini belirterek, “İş dünyası güvenle büyür ve gelişir. Güven ve gelecek konusu iş dünyası açısından en az 2 perspektifte değerlendirilebilir. Bunlardan birincisi istikrardır. İstikrar öngörülebilen bir ekonomi anlamına gelir. Bu sayede daha rasyonel karar alırız ve hedeflerimize ulaşırız. Bizler iş dünyası olarak istikrarın bir parçası olsak da istikrar sağlamak salt bizim kontrolümüzde değildir. Geleceği güvenle inşa etmekte ikinci perspektif kanaatimce kurumsallaşmadır. İstikrar dış faktörlere bağlı şekillenirken, kurumsallaşma iş adamının sorumluluğundadır” dedi.
DENGELİ KALKINAN ISPARTA VİZYONUNA İHTİYAÇ VAR
Yüzünü dış dünyaya dönmüş küresel ekonomiyle bütünleşmiş bir Türkiye'de normları oluşturabilen; kurumsal kimliğini şekillendiren firmaların, sadece kendi kendilerine güven vermekle kalmayacaklarını, iş ve çözüm ortakları için de istikrar kaynağı olacaklarının altını çizen Bayhan, Isparta iş dünyasını ve Isparta ekonomisini bu dönüşümden ve gelişmelerden ayrı düşünmenin mümkün olamayacağını söyledi. Bayhan, “Isparta ekonomisinin gelişmesi, tüm yerel ekonomik faktörlerin çıkarınadır. Kalkınma her sosyal kesime fayda üretmelidir. O yüzden tüm sektörleri ile dengeli kalkınan bir Isparta vizyonuna ihtiyacımız var” şeklinde konuştu.
SANAYİCİ İÇİN TEK SİYASET ÜLKE SİYASETİDİR
Batı Akdeniz Sanayi ve İş Dünyası Federasyonu (BAKSİFED) Başkanı H. Ergin Civan ise konuşmasında TÜSİAD Başkanlığından istifa eden Muharrem Yılmaz’ın maruz kaldığı durumun üzücü olduğunu belirtti. Yılmaz’ın bir sanayici olarak tüm varlığını yatırıma dönüştürmüş bir kişi olduğunu ifade eden Civan, “Bir ülkede ekonomi kötü gittiğinde ilk etkilenen kişiler sanayicilerdir. Bir sanayici için ülke riski kendisinin riskidir ve bu nedenle hepimiz her gün ülkemizin daha iyiye gitmesi için adeta dua ederiz. Buna rağmen bir sanayicinin düşüncelerinin kötü niyetli olarak kabul etmek ve işadamlarını kamuoyu nezdinde küçük düşürmek haksızlıktır. Türkiye’nin geleceği için başarılı girişimcilerin rol model olması önemliyken eğer biz her konuyu olduğu gibi girişimciliği de siyasete endekslersek baştan kaybederiz. Sanayici için tek siyaset ülke siyasetidir, parti siyaseti değildir” şeklinde konuştu.
ÇÖZÜM SÜRECİ SİYASİ PROPAGANDA OLARAK KULLANILMAMALI
Konseyde konuşma yapan TÜSİAD Yönetim Kurulu Üyesi Tarkan Kadooğlu da çözüm sürecinin yaklaşan Cumhurbaşkanlığı ve genel seçimler için siyasi bir propaganda aracı olarak kullanılmaması uyarısında bulundu. Kadooğlu, “30 yıla yakın bir süredir toplumu yormuş, kardeşlik duygularını zedelemiş, şiddet ortamının sebep olduğu hassasiyetin bir anda ortadan kalkması mümkün değildir. Partiler üstü bir anlayışla ele alınacak çözüm sürecinin hem siyasi hem de iktisadi olumlu sonuçlarını yakın gelecekte görebileceğimizi umuyorum” dedi.
SGK PRİMİNİ ZAMANINDA ÖDEYENLERE DE İNDİRİM YAPILMALI
TÜRKONFED Başkanı Süleyman Onatça, özellikle KOBİ’ler için ‘can simidi’ olacağını düşündükleri vergi affı konusuna değindi. Vergi affının işletmeleri rahatlatacağını, öte yandan gününde ödeyenler için bir haksızlık haline geldiğini belirten Onatça, bunun önlenmesi için, SGK primlerini zamanında ödeyenlere sağlanan indirim avantajının benzerinin vergiye de getirilmesini önerdi.
YATIRIM ORTAMI BOZULUYOR
Onatça şöyle konuştu: “Önerimiz uygulanırsa hem hakkaniyet hem de devlet penceresinden zamanında tahsilat oranında yükseliş sağlanmış olur. Çünkü, üst üste ilan edilen ve her seferinde bu sonuncu denilen vergi afları, vergisini düzenli ödeyen girişimcileri cezalandırıyor ve ‘Nasılsa yeni bir af çıkar’ diye düşünülmesi vergi ödeme ahlakının bozulmasına yol açıyor. Şimdiye kadar uygulanmış olan vergi afları bazı girişimciler için kurtarıcı olsa da vergi sisteminin çözülmeyi bekleyen hiçbir sorununa çözüm getirebilmiş değil. Kapsamlı bir vergi reformu gibi zor ama kalıcı bir yoldan gitmek yerine vergi affıyla kestirmeden sonuç almaya çalışmak, yatırım ortamını bozuyor.”
YAN ETKİLER ENDİŞE VERİCİ
Ekonomideki güncel duruma da dikkat çeken TÜRKONFED Başkanı Süleyman Onatça, düşük büyüme ve yüksek enflasyonun yarattığı sosyal patlama tehlikesine vurgu yaptı. Onatça, “Ancak büyümeyi hızlandırmak için alınacak önlemlerin, enflasyonu azdırma riski de var. Bu nedenle faiz oranlarının düşürülmesi politikasını çok dikkatli uygulamak gerekiyor” dedi. Büyümeyi hızlandırmak için faizleri zorla aşağı baskılamanın yan etkilerinin ağır olabileceğinden endişe duyduklarını kaydeden Onatça, “Bu yan etkilerin başında Merkez Bankası’nın bağımsızlığı geliyor. Faizlerin düşmesi belki bizlerin bu seneki ticari hayatını olumlu etkileyecek ama bu durum enflasyonun yükselmesi, dış açığın finansmanının zorlaşması ve Merkez Bankası’nın itibarının zedelenmesi pahasına yapılırsa, çocuklarımıza zayıflamış bir yatırım ortamı devretmek zorunda kalacağız” diye konuştu.
ÖNCE TANSİYON DÜŞMELİ
Onatça şöyle devam etti: “Unutmayalım ki faiz oranlarının yüksekliğinin bir nedeni de siyasi gerilime bağlı olarak ülkenin risk priminin yüksek olmasıdır. Bu nedenle faiz oranlarının düşürülmesi için öncelikli olarak yapılması gereken şey siyasi tansiyonun düşürülmesi ve belirsizliğin ortadan kaldırılmasıdır. Herhangi bir piyasa ekonomisinin başarılı olmasının başlıca koşulu, kurum ve kurallarıyla iyi işleyen, gelişmiş bir demokrasinin varlığıdır. Bu nedenle demokrasimizin gelişmesi, biz girişimcilerin de başlıca görevi. Ardından, hep vurguladığımız gibi yapısal reformlar yoluyla üretim ve yatırım ortamının iyileştirilmesi ve verimliliğin artırılması geliyor.”
KADINLARLA İLGİLİ HEDEF YETERSİZ
Konseye katılan Avrupa Parlamentosu Milletvekili Emine Bozkurt da Avrupa Birliği’nde kadının iş hayatına kazandırılması yönünde reform niteliğinde yasalar çıkarıldığını belirterek, “Kadınların yönetici pozisyonlarına gelebilmeleri amacıyla, geçtiğimiz yıl çıkarılan bir yasaya göre AB’deki şirketlerin yönetim kurullarının yüzde 40’ının kadınlardan oluşması gerekiyor. AB, 2020’ye kadar kadın istihdam oranını yüzde 75’e çıkarmayı hedefliyor. Ekonomik büyüme için AB´de kadın-erkek, herkesin üretime katılması gerektiğinin bilincine varıldı. 2023 senesinde dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri olmak isteyen Türkiye’nin bu sene için kadın istihdam hedefinin yüzde 35 olması hem kadın hakları açısından sorunlu, hem de ekonomik açıdan hedeflere ulaşmak için yetersiz” değerlendirmesinde bulundu.
İŞ DÜNYASINDA KADIN RAPORU TANITILDI
37’nci Girişim ve İş Dünyası Konseyi’nde Bölgelerarası Ortak Girişim Projesi (BORGİP) tanıtıldıktan sonra TÜRKONFED tarafından hazırlanan “İş Dünyasında Kadın Raporunun” tanıtım paneli düzenlendi. Konseyin açılışında ev sahibi Isparta Girişimci Sanayici ve İşadamları Derneği Başkanı Alper Bayhan ve Batı Akdeniz Sanayi ve İş Dünyası Federasyonu Başkanı H. Ergin Civan da birer konuşma yaparak bölgenin yatırım avantajlarına dikkat çektiler.
Yükleniyor...