B.Gökçeli’deki kilisenin kurtarma kazısı çalışmaları sürüyor

6 Ekim 2012 13:27

İl Kültür ve Turizm Müdürü Abdullah Kılıç, Büyükgökçeli Kasabası Kaletepe ve Kale Burnu mevkisi kilise yapısı kurtarma kazısı çalışmaları ile ilgili olarak bilgi vererek, çalışmaların Ekim ayı sonuna kadar tamamlanacağını duyurdu.

Kılıç’ın konu ile ilgili açıklaması şöyle: “Isparta Merkez İlçe Büyükgökçeli Kasabasında, Kaletepe ve Kale Burnu Mevkisi olarak adlandırılan alanda İl Jandarma Komutanlığınca kaçak kazının yapıldığı tespit edilmiş ve Isparta Müze Müdürlüğüne bilgi verilmiştir. Kaçak kazı yapılan alanın Isparta Müze Müdürlüğü uzmanlarınca incelemesi sonucunda, Isparta Müzesinin önerisi üzerine Antalya Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu'nun 16.4.2012 gün ve 532 sayılı kararıyla I. Derece Arkeolojik Sit Alanı olarak tescil edilmiştir. Kaçak kazıcıların alandaki faaliyetleri nedeniyle alanın daha fazla tahrip olmasını engellemek ve mozaik tabanlı yapıyı açığa çıkarıp sergilemek maksadıyla, Bakanlığımızdan Kurtarma Kazısı izni ve ödeneği talep edilmiştir. Talebimize ilişkin, Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın 09.05.2012 tarihli ve 101624 sayılı kurtarma kazısı izin belgesi ve 40.000,00 TL kazı ödeneği Müdürlüğümüze gönderilmiştir

Kale Burnu Mevkii, Isparta Orman Bölge Müdürlüğü mülkiyetinde olduğundan, Kurtarma Kazısı yapılmak istenilen alan için 'Orman Sayılan Alanlarda Verilecek İzinler Hakkındaki Yönetmeliğin VI. Bölüm 17. Madde (4) bendi doğrultusunda, Orman Bölge Müdürlüğü'ne muvafakat için müracaat edilmiştir.

Orman Bölge Müdürlüğü izninden sonra Işkur'la ilgili bürokratik süreç tamamlanmış ve yaklaşık iki hafta süren bitki temizliğinden sonra 09.07.2012 tarihinde kurtarma kazısına başlanmıştır.

Kazı öncesi yüzey verilerine göre bir kilise yapısı olduğu tahmin edilen alanda şuana kadar ki bulgular ışığında; ana kayaya oyulmuş narteksi olan ve narteksin önünde üç nefli bazilikal planlı bir kilise açığa çıkarılmaktadır. Çalışmalarda yapının beden duvar konturları % 90 oranında ortaya çıkarılmıştır. Narteksin güney ve kuzey köşelerinde yapıyı sınırlayan duvarlar açığa çıkarılmaya çalışılmaktadır. Doğu kısımda apsisle ilgili bulgulara rastlanılmıştır. Yoğun tahribat nedeniyle apsisin ancak temel seviyesinde olduğunu tahmin ettiğimiz duvarlarının önümüzdeki günlerde açılması planlanmıştır.

Yapının narteks ve templon kısımlarında opus sectile ile zemin döşemi oluşturulmuşken, orta nef ve yan nefler mozaik zemin döşemi ile kaplıdır. Mozaik zemin kaçak kazılarla kırılan bölümler hariç orta nefte kondisyonludur, yan netlerde stabilizasyona ihtiyacı vardır. Mozaik özellikle güney nefte küçük parçalar halinde ele geçmektedir.

İlk verilere göre en az iki yapım evresi geçirdiğini tahmin ettiğimiz yapının ilk evresi sütunlarla bölünmüş netlerden oluştuğu ikinci evrede sütun dizilerinin bulunduğu diziye payeler yapıldığını düşünmekteyiz. Payelerin inşasında ilk evrenin yapı malzemeleri kullanılmıştır.

İlk evrenin freskolarının üzeri beyaz sıva ile kapatılmıştır. Üst yapının köfke ve taştan yapılmış kemerlerin üzerinde ahşap unsurlardan oluştuğunu düşünmekteyiz.

İkinci evrede naos iki sıra yedişer paye ile ortası geniş olmak üzere üç nefe ayrılmıştır. Kuzey ve güneydeki duvarlara ikinci evrede yapılan bitişik payelerin inşasında çok sayıda yazıtlı veya bezekli mermer unsurlar ufalanarak kullanılmıştır. Yine ikinci evrede duvar ve payelerin belli bir seviyeye kadar mermer parçalarla kaplandığını düşünmekteyiz.

Yapıda şuana kadar naosa açılan güney ve kuzey kapı açıklığı ile narteksten naosa geçişi sağlayan ana giriş ve kuzey nefe ayrıca girişi sağlayan dar bir kapı açıklığı ortaya çıkarılmıştır. Kuzey ve güney girişleri iki basamaklı eşikten oluşmuş, kalın bloklarla da söveleri güçlendirilmiştir. Narteks kuzeyi kazı aşamasında olduğundan bu bölüm henüz bilinmemektedir.

Yapının güney netle orta nef arasındaki payelerden ikisi üzerine denk gelecek şekilde yapılmış yakın dönem bir kireç ocağı ortaya çıkarılmıştır. Bu kireç ocağı yapıdaki blok taş kaybının ana sebebi durumundadır. Aynı zamanda yapı kalıntısının yüzeyden sökülerek tahrip olmasına sebep olmuştur. Küçük buluntu azlığının sebebi de bu kireç ocağı evresi ve sonrasındaki kaçak kazılardır.

Önümüzdeki günlerde yapının duvar konturları içeriden ve dışarıdan belirginleştirilerek yapı planının çıkarılması, mozaik çizimlerinin yapılması, yaklaşan kış koşullarına karşı önlemler alınarak kışın geçirilmesi ve sonrasında restorasyon, konservasyon ve sergileme projelerinin hazırlanması planlanmaktadır.

Devam eden kazı çalışmaları Ekim ayı sonunda tamamlanması amaçlanmaktadır.

Kamuoyuna duyurulur.

 

Bu haber 1196 kez okunmuştur.
  Yükleniyor...