Haberler
Başdeğirmen’den Yeni Yıl mesajı
“Ayrımcılığı toplumun çoğul kesimi yapıyor”
23 Temmuz 2014 15:16
Isparta’da toplumun azınlığını oluşturan esmer vatandaşların önemli bir isteği var. Vatan Mahallesi sakinlerinden Güngör Çalışçı, “Yolda yürürken, camiye girerken, alışveriş yaparken insanlar hep yüzümüze bakıyor ve garip davranıyorlar. Bizim içimizi biliyorlar mı? Böyle olunca çocuğumuzdan büyüğümüze herkesi toplumdan caydırıyorlar, ayırıyorlar. Bunu yapmayın. Biz uzaylı değiliz. Biz de sizin gibi insanız ve gerçekten iyi niyetliyiz” dedi.
Dezavantajlı gurup olarak nitelendirilen esmer vatandaşlar içinde bulunduğumuz Ramazan ayını en iyi şekilde değerlendirmek için önemli bir adım attı. Karakavak Cami Yaptırma ve Yaşatma Derneği Başkanı Kemal Çelik ve İl Müftülüğü Din Hizmetleri Şube Müdürü Süleyman Gökmen bir araya gelerek Vatan Mahallesi sakinlerinden Güngör Çalışçı’nın kahvehanesini kendi rızasıyla Kur’an Kursu’na dönüştürdüler. Şu anda 18 çocuğun eğitim aldığı kursa ilgi her geçen gün artıyor.
“BİZE HİÇ BU KADAR İLGİ YOKTU”
Mekân eksikliği nedeniyle Kur’an Kursu için kahvehanesini kapatan Çalışçı, çocuklarına eskiden bu kadar ilgi olmadığını hatta görüldükleri yerde horlanarak kötü davranıldığını söyledi. Bundan hareketle Çelik’le bir gün sohbet ederken böyle bir projenin varlığından haberdar olduğunu ve hiç düşünmeden kahvehanesini kapatıp hemen kurs için tertip ettiklerini belirten Çalışçı, “Çocuklarımıza eskiden bu kadar ilgi yoktu. Bırakın çocuklara yetişkinlere bile böyle bir ilgi yoktu. İçimde hep bir burukluk vardı. Allah korkusu ve Allah sevgisi var ama bilinç yoktu. Bunu da yerleştirebilmek için çok uğraştım. Kimse çare olmadı. En son Kemal Çelik amca ben söyleyince ‘Biz yer arıyoruz’ dedi. ‘Kahve açtığım bir yer var, bakın, uygun olursa çocuklar okusun’ dedim. Çocuklar okusunlar, Allah’ını ve Peygamberini bilsinler yeter. Bizim başka isteğimiz yok. Eskiden çocuklarımız dine dair hiçbir şey bilmemekle birlikte oldukça yaramazlardı. Çünkü anne babalarından bir şey öğrenemiyorlardı. Şimdi ise sizde gördünüz hocamız birkaç soru sordu ve çocuklarımız hep bir ağızdan şakır şakır cevap verdi. İşte bu mutluluğun tarifi yok. Gözlerim doldu. Çünkü bunu daha önce söylese kimse inanmazdı. Bu bana yetiyor. Asıl ailelerine bunu aşılamamız gerekiyor. Bunu başarırsak daha barışık daha güzel bir ortam olacak. Çocuklarını böyle gören aileler ilk etapta inanamıyor. Ancak öğretilenleri çocuklar her yerde uygulamaya başlayınca, konuşunca ailelerde alışmaya başladı” dedi.
“ALLAH’IN EVİNE GİRERKEN BİLE SURATIMIZA BAKIYORLAR!”
Öte yandan toplumun çoğul kesimiyle yaşadıkları sorunları da dile getiren Çalışçı, “Biz ayrımcılık istemiyoruz. Hepimiz insanız. Gerisi yalan. Camiye gidiyoruz kapıdan içeri girerken yüzümüze garip garip bakıyorlar. Neden bakıyorsun kardeşim? Sen orada önce Allah diyorsun dışarı çıkıyorsun yallah diyorsun. Sen beni ve benim içimi biliyor musun? Ama sen beni caydırıyorsun orada. Bunu yapmayın. Hocalarımızın canları sağolsun. Vaaz verirken güzel şeylerden bahsediyorlar. Ama demiyorlar ki; İnsanları ayırmayın.
“ABDAL, ÇİNGEN DİYE AYIRMASINLAR”
Diyorlar ki ‘Ölülerini bile yiyorlar!’Böyle bir şey olabilir mi? Böyle bir mantık olabilir mi? Bu kadar yanlış düşünce var. Bunlardan uzaklaşalım. Hepimiz biriz. Bizde siyaset, sarkıntılık, propaganda yok. Ama her koyun kendi bacağından asılıyor o ayrı mesele. Ben de varsa bir terbiyesizlik nereye gitsen orada da var. Bizi biz olarak ayırmasınlar. Camilerde vaaz verirken Allah rızası için bizleri dile getirsinler. Ayrım yapılmasın. Abdal, Çingen diye ayırmasınlar. Ben Allah’ıma ve Kitabıma inanıyorum. Camiye giderken bizler geri geri duruyoruz. Camiye benim atalarım girmedi mi? Girdiler. O zaman beni soğutmasınlar. Tek isteğimiz; Toplumun çoğul kesimin normal insan gibi davranmaları. Ondan sonra her şey zaten kendiliğinden düzelecek” diye konuştu.
“YILLARDAN BERİ DİN EĞİTİM ALMAMIŞLAR”
Diğer taraftan kursla ilgili bilgi aktaran İl Müftülüğü Din Hizmetleri Şube Müdürü Süleyman Gökmen, “Şuanda 18 öğrenci var. Biz buraya temel attık. Kış mevsiminde buraya daha iyi hazırlık yapacağız. Kışın burada 30 kadına eğitim vereceğiz. Onlar da istiyor. Bize bina lazım. Bina olmayınca olmuyor. Bu çocuklar yıllardan beri din eğitimi almamış. Biz buna ön ayak olalım dedik. Bu proje 3 yıl önce başladı. Ama bazı şeyler hemen olmuyor. Bu programımız 23 Haziran’da başladı 22 Ağustos’ta bitecek. Ondan sonra kış dönemi başlayacak. Kış dönemine kadınlar gelecek ve 8 ay sürecek. Kadınlarımız haftada 5 gün ders görecekler ve ayrıca Cuma günleri burada hatim programı yapacaklar. 30 kadın katılacak. Erkekler için de her hafta Perşembe günleri sohbet programları düzenlenecek. Bu sohbetlere il müftümüz başta olmak üzere müftülük personelimiz katılacak. Bu programda 20 Eylül’den sonra başlayacak. Şuanda burada iyi bir talep var” şeklinde konuştu.
“YILLARCA BU İNSANLARI İHMAL ETMİŞİZ”
Son olarak Gökmen, “Hiçbir ayrım olmadan insan Allah’ın yaratmış olduğu en kutsal varlıktır. Diyanet İşleri Başkanlığı’nın bize verdiği görev toplumun her kesimine dini bilgi ve ahlakını öğretmektir. Devlet bize bunun için para ödüyor. Biz Kur’an ile buluşmayan hiçbir ev kalmasın mantığıyla hareket ettik. Bundan dolayı da yıllarca bunlar eğitime gitmediklerinden dolayı böyle proje başlattık. Projeye Ankara’da onay verdi. Toplam 3 projemiz var. Birisi burası. Diğeri Turan Mahallesi. Orada muhtarımızla görüşüyoruz. Bir diğeri ise Küme Evler’de. Biz Küme Evler’de bir ay önce başlattık. Ama yürümüyor. Çünkü mekân yok, evlerde yapıyorduk, olmadı. Şimdi orada mekân bulursak, Eylül ayına da yetiştiririz ve orada açarız. Biz 3 yıldır esmer vatandaşlarımızın düğünlerine ve cenazelerine katılıyoruz. Katılınca seviniyorlar. Yıllarca bu insanları ihmal etmişiz. Sadece bununla kalmayacağız. Sağlık İl Müdürlüğü’nden ekipler de buraya gelecekler. Onlar da farklı etkinlikler yapacaklar” dedi.
BU MUTLULUĞUN KARŞILIĞI YOK
Bu arada kursa katılan yaklaşık 18 öğrenciye çevre vatandaşların yardımlarıyla hediyeler dağıtıldı. Özellikle ayakkabıları olmayan çocuklar hediye olarak ayakkabıyla karşılaşınca uzun süre sevinç çığlıkları attılar. Hatta birçoğu ayakkabısını bağrına basarak uzun süre yerinden kalkmadı.
Yükleniyor...