‘’Sayın Demirel, Özal da siyasetin içinden gelmedi mi?’’

4 Ağustos 2014 18:48

AK Parti Milletvekili Bilgiç, ‘’Cumhurbaşkanı siyasi olmamalı!’’ şeklindeki eleştirilere ‘’Sayın 9. Cumhurbaşkanı hemşerimiz Süleyman Demirel de siyasetin içinden gelmedi mi?’’ dedi. Bilgiç, eniştesi İhsanoğlu için de ‘’İhsanoğlu’nu siyasetin dışından geldiği için Cumhurbaşkanlığı noktasında yeterli görmüyorum’’ diye konuştu.

AK Parti Milletvekili Süreyya Sadi Bilgiç, 6 gün sonra ilk turu yapılacak olan Cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesi yeni bir değerlendirmede bulundu. Özellikle kamuoyunun merak ettiği sorulara açıklık getiren Bilgiç, ilk kez Cumhurbaşkanını halkın seçeceği vurgusu yaptı. Öte yandan eniştesi İhsanoğlu’nun durumunu da değerlendiren Bilgiç, şunları söyledi;

ÖZGÜR İRADE İLE HALKIN SEÇMESİ ÖNEMLİ

‘’İlk kez milletimiz tarafından cumhurbaşkanı kendi iradeleriyle seçilecek. Bugüne kadar cumhurbaşkanlığı seçimleri parlamentoda oluyordu. Orada milli iradenin kilitlendiği ve bazı güçlerin milli iradeyi teslim aldığına şahit olduk. Özgür irade ile halkın seçmesi önemli. Biz her zaman milli irade başımızın tacı demişsizdir. Demokrasinin temel ilkelerinden biri sandık. Milletin Cumhurbaşkanını seçemeyeceğini seslendiren bir ruhun meselesidir Sayın Erdoğan’ın seçilip, seçilemeyeceği.

SAYIN DEMİREL DE SİYASETİN İÇİNDEN GELMEDİ Mİ?

Siyaset dışında olmayı cumhurbaşkanlığı olmayı bir nitelik olarak değerlendiremezsiniz. Bu yanlış bir kabuldür. Sayın İnönü, Sayın Bayar siyasetin içerisinden gelmiyor muydu? Özal ve Demirel ile Gül siyasetin içerisinden gelmiyor muydu? O gün bunlara bakılmıyordu. Çatı adayına siyaset üstü deniyor. Siyasetin dışından gelen Cumhurbaşkanlarına bir göz atmak lazım. En son Sayın Ahmet Necdet Sezer orada siyasi bir tavır sergilemedi mi? Cumhurbaşkanlığı resepsiyonlarında katılımcılar aranarak eşlerinin başlarının açık olup olmadığı soruluyordu. Bu ideolojik ve siyasi bir davranış değil miydi? Yeni Türkiye’de bu ülkeyi ve milleti hem içeride hem de dışarıda temsil eden bir Cumhurbaşkanına ihtiyacımız var. 2023, 2053, 2071 hedefleri bu ülkede konuldu. Cumhurbaşkanının altındaki başbakan ve bakanlar kuruluyla da uyumlu çalışması görülmesi lazım. Sayın Sezer döneminde 3’lü koalisyon döneminde anayasa kitapçığı fırlatıldı. Bu ülkede bir gecede insanlar servetlerinin yarısını kaybettiler. Merkez Bankası kasaları gece yarısı operasyonlarla açılarak birilerine peşkeş çekildi. Bankalar hortumlandı. Bunlar siyasi süreçler değil miydi? Siz yasalar çıkartıyorsunuz bunlar cumhurbaşkanından dönüyor. Yürütme ve yasama kuşatma altına alınmaya çalışılıyor. Biz bunları yakın zamanda gördük ve yaşadık. Bir taraftan Recep Tayyip Erdoğan’dan bahsediyorsunuz. Sayın Erdoğan bu ülkede 12 yıldır başbakan. Tüm dönüşümlerin ve reformların altındaki imzanın sahibi. Saygın bir Türkiye diyebiliyorsanız bunun mimarı başbakanımız ve 12. Cumhurbaşkanı adayı Sayın Erdoğan’dır.

NASIL PARTİLER BÖYLE BİR POTANIN İÇİNDE ERİTİLEBİLİYOR?

Dünyada söz sahibi bir Türkiye hayaliniz varsa zaten sandıkta Recep Tayyip Erdoğan etrafında birleşmeniz gerekiyor. Çatıda MHP, CHP liderleri, onların yanında küçük partiler. 10 parti deniliyor ama 10 partinin kim olduğu söylenmiyor. Nasıl herkes böyle bir potanın içinde eritilebiliyor?

YENİ BİR HAÇLI SEFERİ BAŞLATILMIŞTIR

CHP ve MHP bugün kendi partisinin karşısına bir adayla milletin karşısına çıkamadı. 2007 yılında millet kendi cumhurbaşkanını seçemez derken milletin karşısına kendi adayına çıkma durumu olabilir mi? Tüm bölge, İslam coğrafyası yeni bir haçlı seferinin altında. Yeni bir Haçlı seferi başlatılmıştır.

DP’NİN MİRASÇISI AK PARTİ’DİR

Halkçıyım demekle de olmuyor. Milletini seven milliyetçisi de halkçısı da biziz.

Demokrat Parti misyonunun Türkiye’de devamı şuanda Ak Parti’dir. Çünkü Demokrat Parti, demokrasinin içerisinden geldi. Vesayetlere başkaldırdı. Bu mücadeleyi yapan Türkiye’de AK Parti’dir. Demokrat Parti bu ülkenin toplumsal refahı ve kalkınması için müthiş hamleler yaptı. Tüm bu dönüşümü sağlayan AK Parti’dir. DP’nin mirasçısı AK Parti’dir. Gezi olaylarında bir furya kopartıldı. DP döneminde de Menderes’i İstanbul Üniversitesi’nde üniversiteli gençleri, kıyma makinelerinde kıyma yapmakla itham ediyorlardı. Yüzde 50 oy almış partiye siz meşrusunuz diyorlardı. Şimdi aynı durum AK Parti’ye yapılıyor.

İHSANOĞLU’NU SİYASETİN DIŞINDAN GELDİĞİ İÇİN

CUMHURBAŞKANLIĞI NOKTASINDA YETERLİ GÖRMÜYORUM

Ekmeleddin bey temeli olmayan bir çatının adayıdır. CHP ve MHP’nin ortak gösterdiği bir adaydır. Ne söyleyebilirim ki? Şuarada 6 gün kaldı. Milletimiz 6 gün sonra sözünü söyleyecek. Ekmeleddin Bey, Ekmel Abi rahmetli Emin amcanın Damadıdır. Kuzenim Füsun ablanın da eşidir. 1971’de evlendiler. 40 yılı aşkın süredir yakinen tanıdığım ve sevdiğim iyi bir insandır. Böyle olmak cumhurbaşkanı olma noktasında siyasetin dışından gelmek ve yeterlilik olarak ben bunu değerlendirmiyorum. İslam Örgütü genel sekreterliğine seçilmiş ve başbakanımız onu desteklemiştir. Bunlar önemlidir. Ama bunların hiçbir tanesi cumhurbaşkanı seçilmesi için yeterli bir kriter değildir. Seçim kampanyalarını takip etmeye çalışıyoruz. Nasıl bir Türkiye hayaline ilişkin duyabildiğiniz bir şey var mı? Biz yeni Türkiye hayalini ortaya koyabiliyoruz. Ama onun dışında başka bir ses gelmiyor. Bugün CHP’nin tabanda çektiği her sıkıntı, milletten kabul görmemesinin sebebi doğru bir reçete ve doğruyla gidememektedir. Bugün maalesef Türkiye’de güçlü bir muhalefet eksikliği var. Bu iş tutmadı da tutmaz da. CHP tutuyor çatı noktasında İslami referansı olan bir adayla ortaya çıkıyor. CHP içerisinde çıkardığı adaya tabanında ciddi tavır var. MHP’de de aynı durum var. Böyle olunca tek aday var havasında seçim süreci gidiyor.’’ 

Bu haber 826 kez okunmuştur.
  Yükleniyor...