Haberler
BASIN İLAN KURUMU - ilan.gov.tr
“Önlemleri aldığımızda can kaybı yaşanmadan depremleri atlatabiliriz”
4 Şubat 2020 17:52Süleyman Demirel Üniversitesi (SDÜ) Mühendislik Fakültesi Jeofizik Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şakir Şahin, son günlerde Akdeniz açıklarında sıkça meydana gelen depremlerle ilgili, "Bu bölgede çok sayıda kırıklı yapı olduğu için fazla deprem meydana geliyor. Depremlerin sayıca fazla olması vatandaşlarımızı tedirgin etmemeli." dedi.
Prof. Şahin, Akdeniz kuşağı diye bilenen kuşağın aslında Ege yayı olarak tanımladıkları, özellikle dağ oluşumuyla ilgili bir kuşak olduğunu söyledi.
Akdeniz kuşağında Türkiye'yi en çok ilgilendirenin Fethiye-Burdur hattı olduğuna işaret eden Şahin, "Fethiye-Burdur hattının bağımsız bir hat olup olmadığına bakmak gerekiyor. Bu esasında Atlantik Okyanusu'ndan başlayarak Fransa, İspanya sınırı, İsviçre Alpleri, İtalya, Bosna Hersek, Arnavutluk, Mora Yarımadası'nın batısı ve Rodos Adası'ndan itibaren Fethiye-Burdur'a kadar devam eden bir hat." diye konuştu.
Bu hattın Isparta'dan döndükten sonra Pasifik'e kadar devam eden dünyanın en genç dağ oluşum kuşağı olduğuna dikkati çeken Şahin, Türkiye'nin bir deprem ülkesi olduğu tanımını bundan dolayı yaptıklarını, bu hatta sismotektonik hareketliliğin yüksek olmasından dolayı Türkiye'de hem sayıca fazla hem de yıkıcı depremler meydana geldiğini vurguladı.
Fethiye-Burdur hattı üzerinde tarihsel dönemde çok sayıda deprem oluştuğunu hatırlatan Şahin, şunları kaydetti: "Son zamanlarda genel anlamda neler olduğuna baktığımızda, özellikle son bir haftada Türkiye'de üç bölgenin çok aktif olduğunu görüyoruz. Bunlardan birisi Doğu Anadolu fay zonu üzerinde meydana gelen deprem aktivitesi. İkincisi Batı Anadolu ve üçüncüsü de en son iki gün içerisinde hem ana şokuyla hem artçı şoklarıyla yüzün üzerinde depremin meydana geldiği Marmaris açıklarındaki depremler. Bu depremlerin en büyüğü 5,6 olarak kaydedildi. Sismik fırtına şeklinde benzer büyüklükte depremler gerçekleşiyor. Özellikle son bir yılda bölgede meydana gelen depremlerin dizinimi ve faylanma mekanizmasına baktığımız zaman Burdur fayına dik olduğunu gösteriyor."
Şahin, bu sürecin 2006'da Girit Adası'nın açıklarında yaklaşık 100 kilometrelik mesafede adaya dik doğrultuda meydana gelen deprem silsilesiyle başladığını bildirdi.
Bu durumun özellikle Ege'nin güneybatı yönüne hareketine neden olduğunu anlatan Şahin, "Anadolu blokunun batıya doğru hareket etmesi, Ege yayında yırtılmalara yol açtı. Bu durum Burdur-Fethiye hattında enerjinin birikmesini sağladı. Fethiye-Burdur hattında dönüşüm periyotu ortalama 56 yıl. Bu hatta henüz dönüşüm periyotu tamamlanmadı. Burdur fayına dik dizinimler, kenar faylardaki enerjiyi açığa çıkardığını ve ortaya çıkan bu enerjinin Fethiye-Burdur fay hattına doğru yığıldığını gösteriyor." değerlendirmesinde bulundu.
"KENAR FAYLAR ÇOK BÜYÜK DEPREMLER ÜRETMEZ"
Şahin, bundan sonra özellikle Fethiye-Burdur hattı boyunca fay zonuna dik doğrultudaki faylarda etkinlik olacağını söyledi.
Bunların zaman zaman sismik fırtına, zaman zaman da küçük hareketler şeklinde gerçekleşeceğine dikkati çeken Şahin, şöyle devam etti: "Kenar faylar çok büyük depremler üretmez. Bu tür depremlerin en fazla 5,6 büyüklüğüne uzandığını görürüz. Üzerinde durulması gereken fay zonu Fethiye-Burdur. Çünkü enerjiyi burada biriktiriyor. Burada gerçekleşebilecek depremin maksimum büyüklüğü çok önemli. Gerekli önlemleri aldığımızda can kaybı yaşanmadan bu depremleri atlatabiliriz. Bu bölgede çok sayıda kırıklı yapı olduğu için sayıca fazla deprem meydana geliyor. Depremlerin sayıca fazla olması vatandaşlarımızı tedirgin etmemeli. Çünkü Burdur-Fethiye hattı üzerinde meydana gelecek büyük bir depremin çok fazla hasar verici olmayacağını söyleyebilirim. Bundan dolayı halkımıza rahat olmalarını öneririm."
Vatandaşların deprem öncesinde, sırasında ve sonrasında neler yapılması gerektiği konusunda bilgi sahibi olduktan sonra kaygı taşımadan hayatlarını normal şekilde sürdürebileceklerini aktaran Şahin, "Batı Anadolu ile Burdur-Fethiye hatlarında bu sıklıkla depremler bundan sonra da meydana gelecektir. Bu konuda yetkili kurum ve kişilerin de gerekli tedbirleri aldığını görüyoruz." dedi.