Prof.Dr. Mustafa Cesur yazdı: Koronavirüs ve aşılar

12 Aralık 2020 10:08

Ispartalı Profesör, İYİ Parti Milletvekili Aylin Cesur’un eşi Mustafa Cesur, koronavirüsle mücadele için aşının önemine dikkat çekti. Cesur’un tahlil.com işin yazdığı aşı konulu makale şöyle:

“Covid 19 pandemisinin yoğun olarak yaşandığı bu günlerde aşı tartışmaları da sürüyor. Prof.Dr.Mustafa Cesur Covid 19 aşılarına dair görüşlerini Tahlil.com okurları için paylaştı. Dr.Mustafa Cesur, Covid 19'a dair en çok konuşulan 6 aşı olan; Sinovac, CoronaVac, Sputnik V,AstraZeneca/Oxford, Biontech/Pfizer ve Moderna aşıları hakkında genel bilgileri ve yerli aşıdaki son durumu sizler için yazdı. İlgiyle okuyacağınızı umuyoruz.

KORONAVİRÜS NEDİR?

Koronavirüs taç şeklinde virüs anlamına geliyor. Resimde görüldüğü gibi. Bir merkezi gövde ve uzantılar yani Spike (başak) proteinlerden oluşuyor. Virus bu spikelarla canlı hücrelerdeki protein yapısındaki reseptörlere yani membran proteinlerine tutunarak organizmaya giriş sağlıyor.

En çok ACE2 reseptörlerini kullanıyor. Ama resimde olduğu gibi yan reseptörleri de kullanabiliyor.

Genelde etki SARS-CoV ile aynı ama SARS-CoV2 ikinci resimde görülen Furin proteinazını kullandığı için ve Furin çok yıkıcı bir protein olduğundan hücreye girince çok hızlı ilerliyor.

Aşılara gelince; en çok konuşulan 6 aşı ile ilgili bilgi vereceğim. Bu aşıları isimleriyle  sıralayalım:

1. Sinovac (Çin aşısı)

2. CoronaVac (Çin aşısı)

3. Sputnik V (Rus aşısı)

4. AstraZeneca/Oxford (İngiliz aşısı)

5. Biontech/Pfizer (Alman aşısı)

6. Moderna (Amerikan aşısı)

Covid 19 Aşıları Nelerdir?

En çok konuşulan 6 aşı ve etki mekanizmalarını birlikte inceleyelim:

İnaktif Virüs Aşıları: Sinovac ve CoronaVac

Sinovac ve CoronaVac Çin’in geliştirdiği inaktif virüs aşıları olup burada klasik olarak canlılığını yitirmiş virüs veriliyor.

Yani her aşı için tek bir virüs var ve onu öldürüp (inaktif edip) vücuda veriyorlar. 1 virüs, 1 aşı demek ve elde etme yöntemi zor, elde etmek için bir çok işlem ve bir çok virüs lazım.

Bu nedenle daha pahalı. Bunun iyi tarafı direkt virüse karşı bağışıklık oluşturuyor. Yani Anti SARS CoV2 IgG pozitif oluyor.

Bu aşılardan Türkiye’nin de 50 milyon doz sipariş verdiği Sinovac’ın Faz 1/2 çalışmaları 744 kişi ile yapıldı. Sonuçlar Lancet’de bilimsel makale olarak yayınlandı. 3 mg yapılırsa 14 gün sonra koruyuculuğu %92, 28 gün sonra %97 olarak bulundu. 6 mg yapılırsa 14 gün sonra koruyuculuğu %97, 28 gün sonra %100 olarak bildirildi. Ama yüksek doz pahalı, o nedenle 3 mg uygun deniyor. Faz 3 çalışma sonuçları bilimsel olarak yayınlanmadı ancak %97 olarak duyuruldu. Yine önemli bir yan etki de bildirilmedi. Faz 3 çalışmalarının bir ayağı Türkiye’de yürüyor ve sonuçlar yakında açıklanacak.

Diğer aşılarda virüsün genetik olarak özelliklerini içeren parçalar özellikle bağlantı proteinleri (Spike) kullanılıyor.

mRNA aşılarda Spike proteinlerdeki nükleotitler yani mRNA parçacıkları direkt vücuda veriliyor ve bunlara karşı vücudun antikor oluşturması sağlanıyor. Yani bağlanma proteinine karşı SARS CoV 2 antinükleotid IgG antikor oluşuyor. Böylece kişi virüsü alıyor ama virüs hücreye bağlanamıyor. Ama burada genelde antikor taramalarında ölçülen Anti SARS CoV2 IgG yükselmeyebiliyor, çoğunlukla mRNA’ya karşı gelişen antinükleotid antikor yükseliyor.

Bu aşıları olan kişilerin virüsü alırlarsa hastalanmayacağı ama bir süre virüsü vücutlarında taşıyacakları için bulaştırıcı olabilecekleri düşünülüyor. Bu tarz aşılarda bir virüste çok sayıda Spike olduğu için, her virüsten çok sayıda aşı üretilebiliyor ve maliyet azalıyor.

Viral Vektör Aşılar: Sputnik V ve AstraZeneca/Oxford

Viral vektör tabanlı aşılar diye bilinen Rus aşısı Sputnik V ve İngiliz aşısı AstraZeneca/Oxford’da, Spike protein (S protein) zarar vermeyen canlı bir virüse bağlanıyor ve o vücuda enjekte ediliyor. Mesela vektöre yani aracı olan şempanze adenovirüsüne mRNA içeren genetik parça bağlanıyor ve bu virüs insanda hastalık yapmıyor, böylece mRNA’yı da insana taşımış oluyor. Yani aslında iki virüs alıyoruz. Ama biri insanda zaten hastalık yapmıyor. Bu teknik çok ucuz, çünkü çok sayıda taşıyıcı virüsü üretmek mümkün.

Taşıyıcı virüsün nörolojik hasar yapma ihtimali olabilir deniyor. Güveni sorgulanıyor. Ancak ilk verilerde böyle bir yan etki olmadığı bildirildi. Sputnik henüz bilimsel yayın sunmadı, ancak %92 başarılı olduğunu bildirdi. Faz 3 çalışmasındaki 20 kişinin hasta olduğu iddia edildi fakat bunun aşı olmadan önce olduğu cevabı verildi. Bilimsel verileri beklemek lazım.

AstraZeneca/Oxford, ürettiği aşının Faz 3 çalışma sonuçlarını 8 Aralık tarihinde Lancet’te yayınlayarak bir ilki gerçekleştirdi. Yani Faz 3 sonucu bir aşı için ilk kez bilimsel dergide makale olarak yayınlandı. Aşının başarı oranı %70.4 olarak bildirildi ve ciddi yan etkisi olmadığı söylendi. Ancak Amerikan hükümeti 1.2 milyar dolara 300 milyon doz bu aşıdan almış olmasına rağmen FDA aşıya henüz onay vermedi. Çalışmalar yetersiz, ileri çalışmalara ihtiyaç var diye açıklama yaptı.

mRNA Bazlı Aşılar: Biontech/Pfizer ve Moderna

Biontech/Pfizer ve Moderna’nın aşılarında tarihte ilk kez uygulanan bir teknikle Spike proteinlerdeki nükleotitler yani mRNA parçacıkları yağdan yapılmış bir kılıfa konulup direkt vücuda veriliyor ve bunlara karşı vücudun antikor oluşturması sağlanıyor.

Yağ kılıf maliyeti artırıyor. O nedenle bir önceki viral vektör aşılara göre pahalı ama inaktif aşılara göre daha ucuz. Yağ kılıf nedeniyle viral vektör aşılara göre göre daha güvenli olabileceği düşünülüyor.

Biontech/Pfizer aşısının Faz 1/2 çalışmaları 60 kişi ile yapıldı ve Nature’da bilimsel makale olarak yayınlandı. Bu çalışmada bağlanma proteinine karşı IgG antikor titreleri Covid-19 hastalığını geçirenlerden bile yüksek bulundu. Fakat SARS-CoV-2 serum-nötralizan antikorlar %50 oranında pozitifleşti. Bu da aşının virüsün hücreye bağlanmasını hızlıca önleyerek hastalık yapmayı önlediği ama canlı olarak vücutta taşınabileceği düşüncesini doğurdu.

Faz 3 çalışma sonuçları her iki aşı için bilimsel olarak yayınlanmadı. Ancak firmalar yaptıkları ön bilgilendirme ile bu çalışma sonuçlarını duyuru olarak açıkladılar. Buna göre Biontech/Pfizer %95, Moderna %94.5 koruyuculuk tespit ettiklerini söyledi. Biontech/Pfizer aşısının Faz 3 çalışmasının bir kolu da Türkiye’de devam ediyor.

Amerikan Gıda ve İlaç Kurumu FDA, Biontech/Pfizer aşısı için 8 Aralıkta ön değerlendirme sonuçlarını bildirdi. Aşının ilk dozu uygulandıktan sonra koruma oranının % 52 olduğunu, ikinci dozun uygulanmasından sonra ise bu oranın %94’e ulaştığını vurguladı. Son dozun vurulmasından 7 gün sonra ise, aşının hastalığı önlemede oldukça etkili olduğunun düşünüldüğünü bildirdi.

Bu aşıya ilk onayı veren İngiltere İlaç ve Sağlık Düzenleme Ajansı MHRA oldu ve 8 Aralık’tan itibaren İngiltere’de aşı uygulanmaya başlandı. Ancak ünlü bilim adamı ve Amerikan Başkanı’nın salgın konusundaki Danışmanı Dr. Anthony Fauci dahil pek çok otorite İngiltere’nin aceleci davrandığını ve bilimsel verilerin tam netleşmediğini ve bazı soru işaretlerinin giderilmediğini söylediler. Özellikle mRNA bazlı aşılarda mutasyonun daha çok olabileceği tahmin ediliyor.

Biontech’in tıbbi direktörü Özlem Türeci, yaptığı açıklamada geliştirdikleri aşının koruyuculuk oranı ve virüsün bulaşmasını engellemekteki başarısının takip altında olduğunu, aşının etkilerinin 2 yıllık bir süreç boyunca inceleneceğini söyledi. Ayrıca gelişen mutasyonların çok büyük mutasyonlar olmayacağını ve bunlarla mücadele edilebileceğini ekledi.

Yerli Covid 19 Aşısında Son Durum

Yerli aşı için halen 11 ayrı merkezde çalışmalar yapılıyor. Bu merkezler ve çalıştıkları aşı tipleri aşağıdaki şekilde.

1. Erciyes Üniversitesi, İnaktif aşı

2. Selçuk Üniversitesi, İnaktif aşı

3. Ege Üniversitesi, DNA bazlı aşı

4. Mehmet Ali Aydınlar Üniversitesi/Acıbadem Labmed Sağlık Hizmetleri, Canlı atenüe virüs aşısı

5. Ankara Üniversitesi, Viral vektör aşı

6. Erciyes Üniversitesi, Viral vektör aşı

7. İzmir Biotıp ve Genom Merkezi, Protein bazlı aşı (protein subünit)

8. Boğaziçi Üniversitesi, Protein bazlı aşı (protein subünit)

9. Selçuk Üniversitesi, mRNA bazlı aşı

10. Bezmialem Vakıf Üniversitesi, Protein bazlı aşı (virüs benzeri parçacıklar)

11. ODTÜ, Protein bazlı aşı (virüs benzeri parçacıklar)

Bu merkezlerden sadece Erciyes Üniversitesi ürettiği inaktif aşı için Faz 1 çalışmasını başlattı ve 44 gönüllünün ilk etapta aşılanması planlandı.

Sonuçta aşıların yüzde kaç antikor oluşturması önemli değil, insanlığı koranaya karşı koruyup korumaması önemli. Belki de ilerde iki tip aşıyı birlikte yapmak gerekecek. Belki de ikisinden yeni bir aşı oluşturulacak. Bu şartlarda aşılar hakkında yorum yapmak, bunları karşılaştırmak, şu daha iyidir bu daha iyidir demek çok da mümkün değil.

Sadece klasik yol her zaman daha güvenli yoldur, bunu unutmamak lazım. Ama mümkün olan en kısa sürede, bir şekilde Covid-19’a karşı aşılanmak mutlaka gerekli.

Herkesin duyarlı olarak ülkemizde aşılama çalışmaları başladığında aşı olmayı talep etmeleri ve aşılanmaları dileğimle.”

*HABER MERKEZİ

 

 

 

Bu haber 2067 kez okunmuştur.
  Yükleniyor...