“Kamu çalışanları sefalet dayatmasına izin vermeyecek”

21 Ağustos 2021 12:43

Birleşik Kamu-İş İl Temsilcisi Mehmet Akif Nalbant, “İki yılda bir sahnelenen “kamu emekçilerinin sözde toplu sözleşme” orta oyunu bu yılda devam ediyor” dedi

Nalbant, “2 Ağustos tarihinde başlayan sözde toplu görüşmelerde iktidar, “memurlarımızı enflasyona ezdirmeyeceğiz” dedi. 12 Ağustos tarihinden iktidar tarafından açıklanan zam teklifinde yüzde 5 ve yüzde 6’lık zam oranları çıktı.

Bir kez daha iktidara milyonlarca kamu emekçisi ve emeklisi adına sormak istiyoruz, sizler emekçileri hangi enflasyona ezdirmemekten söz ediyorsunuz?

TÜİK’in adrese teslim makyajlı enflasyon verilerinden mi?

Merkez Bankası Başkanı Şahap Kavcıoğlu resmi enflasyonun gerçekleri yansıtmadığını açıkladı.

Peki, yılsonu hedefinize göre mi emekçileri enflasyona ezdirmemekten söz ediyorsunuz?

Unutmayalım ki hedef enflasyon önerisi IMF politikalarının bir önerisidir. IMF bizden borç istedi diyen iktidar emekçilere IMF politikalarını dayattığının açık bir itirafıdır.

Geriye bir tek enflasyon kalmaktadır oda halkın gerçek enflasyonudur. Halkın mutfağında hissettiği gerçek enflasyon oranı ise son bir yılda yüzde 30 oranında artmıştır.

Sonuç olarak iktidarın bu zam önerisi memurlara ve emeklilere getireceği tek şey açlık ve sefalettir.

Sürekli olarak dünyada yeni bir lige yükseldiğimiz iddia edilmektedir. Ancak enflasyonda da işsizlikte de dünya sıralamasındaki yerimiz 3. Dünya ülkelerinin olduğu lige demir atmıştır. Yani iktidar, memuruna ve emeklisine 3. Dünya ülkelerinin kendi vatandaşına layık gördüğü yaşam ve refah koşullarını dayatmaya çalışmaktadır.

İşte bu yüzdendir ki bu yılda her iki yılda olduğu gibi bir orta oyun sergilenmek istenmekte, sözde enflasyona kamu çalışanlarını ezdirmedik propagandası ile sözde toplu sözleşme görüşmelerinde çalışanlar, yoksulluk sınırının altında ki zam oranlarına mahkûm edilmek istenmektedir.

Tabii iktidar emekçilere dayatılan sefalet politikalarında tek başına hareket etmemektedir. Burada emekçileri belki de iktidardan daha fazla sömüren yandaş sendika Memur-Sen’dir.

Hepimiz çok iyi biliyoruz ki yandaş sendika, önce bu zamma itiraz eder gibi yapacak daha sonra ise bunun altına imza atmıyorum diyecek ve emekçiye sefalet düzeni Kamu Görevlileri Yüksek Hakem Heyetince dayatılacaktır.

Bu bir öngörü değildir, yıllardır yaşadığımız alışagelmiş bir senaryonun kendisidir.

Ve biz kamu çalışanları olarak bu senaryonun da bu yıl sergilenmesine asla ve asla izin vermeyeceğiz.

Tüm kamu çalışanlarına ve emeklilerine sözde toplu sözleşme sürecinin son günlerinde son ve acil çağrımız, iktidara ise son uyarımızdır.

Taleplerimiz ise açık ve nettir:

Kamu çalışanlarının en azından 2002 yılında milli gelirden aldığı pay kadar bir pay alabilmesini sağlayacak bir ücret zammı yapılmasını talep ediyoruz.

Önceki yıllarda yaşanan kayıpların karşılanabilmesi için kamu çalışanlarının ücretlerine öncelikle yüzde 30 oranında bir zam yapılmalıdır. Bu zamdan sonra 2022 yılının ilk yarısı için yüzde 15, ikinci yarısı içi yüzde 15, 2023 yılının ilk yarısı için yüzde 15 ve ikinci yarısı için de yüzde 15 oranında zam yapılmalıdır.

Üniversite mezunu tüm memurların ek göstergeleri 3.600’e çıkarılmalı, 6’ncı dereceye inen tüm kamu çalışanlarına ek gösterge verilmelidir.

Kamu çalışanlarına yılda bir defa yıllık izne ayrılırken bir maaş tutarında ikramiye ödenmelidir.

Gelir vergisi tarifesinden kaynaklanan vergi yükü artışı önlenmelidir. Tüm ücretlerin asgari ücret kadar olan kısmı vergiden istisna edilmelidir.

Aynı kadro ve unvanlarda çalışanlar arasındaki maaş farklılıkları giderilmeli ve eşit işi eşit ücret ödenmelidir.

Yıllardır artırılmayan doğum yardımı ödenekleri günün koşullarına göre yeniden belirlenmelidir.

Kamu emekçilerine dayatılan grev hakkı bulunmayan ve anlaşma sağlanamazsa Kamu Görevlileri Hakem Kurulunun karar verdiği bu sözde toplu sözleşme düzeni Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası anlaşma ve sözleşmelerdeki taahhütlerine aykırı, çağdaş normlardan uzaktır.

Çağdaş ülkelerdeki sendikaların ve çalışanların sahip olduğu hiçbir hak ve özgürlük Türkiye’deki kamu sendikalarına ve kamu emekçilerine tanınmamıştır.

Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu; emekçilerin sendika özgürlüğü, grev ve toplu sözleşme hakkı, mali ve sosyal hakları için verdiği meşru mücadelesini bu dönemde baskılara rağmen sürdürecektir.

Enflasyon kadar zam değil bütün haklarımızı, insan onuruna yaraşır bir şekilde emeğimizin karşılığını, gelirin adil dağılımını istiyoruz” ifadelerini kullandı.

*Haber Merkezi

 

Bu haber 1666 kez okunmuştur.
  Yükleniyor...