“Yaptıklarınız kadar yapamadıklarınızdan da sorumlusunuz”

13 Aralık 2021 16:45

Milletvekili cesur, sağlık sistemini eleştirdi
İYİ Parti Isparta Milletvekili Dr. Aylin Cesur, devam eden bütçe görüşmelerinde, Sağlık Bakanlığı bütçesi üzerine uzun süre konuşulacak bir konuşma yaptı.
“Sağlık Bakanlığı bütçesini görüşüyoruz.
21. Yüzyıl, Modern Sosyal Devleti getirdi. Sosyal devlette ise adalet, güvenlik ve eğitimin yanında devletin üstlendiği en büyük görev sağlık.
Devletin bu görevi yerine getirmesi için sağlaması gereken 4 evrensel standart var:
1- Sağlığın herkes tarafından karşılanabilir olması.
2- Sağlık hizmetine bütün vatandaşların ulaşabilir olması.
3- Yeterli alakanın tüm vatandaşlara gösterilebilmesi.
4- Sağlık çalışanlarının insani şartlarda çalışabilmesi.
Bunlara ilaveten, bu standartları sürekli işler kılacak bir devlet kapasitesi inşası gerekli. Bunun için de,
1- Uzun vadeli bir devlet planlaması
2- Toplum sağlığı stratejisi
3- Krizlere hazırlıklı olma ve krizlere uygun cevaplar verilebilmesi gerekiyor!
Bir sonraki dönemin, Türkiye Cumhuriyeti Sağlık Bakanlığı'nı üstlenmeye aday ve hazır bir partinin, bir Doktor milletvekili olarak söylüyorum ki, mevcut iktidar sağlığın bu 7 alanında da başarısız olmuştur.
Ne diyorum? Sayın Bakan mıdır sorumlusu? Hayır.
Sağlık sistemimizin altı 2010'lardan itibaren performans sistemi ve sağlığın kontrolsüzce özelleştirilmesiyle dinamitlenmeye başladı.
Amaç ve söylem; “herkes her yerden sağlık hizmeti alacak”tı; sonuç ve gelinen nokta; “sistem parası olanın sağlığa ulaşabildiği bir sistem”e evrilmeye başladı.
Kimse randevu alamaz oldu, sevk sistemi çöktü.
Üniversite hastanelerimiz ihmal edildi.
Refik Saydam Hıfzısıhha'nın kapatılmasıyla aşı geliştirme kapasitemiz de dönemin kurbanı oldu.
Hastalar koşulları daha iyi diye özel hastanelere yöneldi. Doktorlar gidecek yurt dışı arar oldu.
İhtiyacımızdan fazla sağlık çalışanı sağlık okullarında yetiştirildi; ama atanamadı.
2017'den bu yana tanıştığımız Şehir Hastaneleri rant programıyla, hastaneler erişilemez oldu, Sağlık Bakanlığı bütçesi sakat bırakıldı.
Bugüne gelelim; Sağlıkta şiddet aldı başını gitti ve başarısız bir koronavirüsü salgını yönetimi yaşadık.
Hiç kimse darılmasın; tek tek anlatacağım.
Türkiye'nin sağlığını nasıl yöneteceğiz, neler yapılması gerekiyor onları da anlatacağım, çünkü bırakacağınız sağlık enkazını yine biz düzelteceğiz.
20 yıldır iktidardasınız, geldiğinizde neredeyse her köyde sağlık ocağı da, her ilçede hastanesi de doktoru da hemşiresi de vardı ülkemizin.
20 yılda dünya değişti, teknoloji gelişti. 20 yılda hangi iktidar olsa yeni hastane açar, sağlık sisteminde teknolojiden de faydalanırdı. Bu normal. Olmayanı ne?
Yaptıklarınız kadar, yapmadıklarınızdan da sorumlusunuz. Ve sebep olduklarınızdan da sorumlusunuz.
Bizim iddiamız net. Daha iyisi yapılabilirdi ve sizi uyardık, sağlıkçılarımız uyardı, sivil toplum uyardı. Halk şikayetlerini dile getirdi.
Sağlığı da maalesef her alan gibi rant gözlüğüyle ele aldınız. İnsan hayatıydı avuçlarınızdaki, ranta bulaştırılamazdı ama malesef umursamadınız.
Gelelim bütçeye;
116 milyar liralık bir bütçe bu, tüm bütçenin %6,6'sı.
Pandemi döneminde bu pay kesinlikle daha yüksek olmalıydı. Bütçe için plan yapılırken, ne kadar mücadele verdiniz sayın bakan bilmem ama yetmemiş, ya da hükümet, içinde bulunduğumuz sağlık krizinin farkında değil.
Gayrisafi Yurtiçi Hasıla'mıza oranla sağlık harcamasında 37 OECD ülkesi arasında sonuncuyuz.
1000 kişiye bizde 2 doktor düşüyor, OECD ort 3.6.
1000 kişiye bizde 2.4 hemşire düşüyor, OECD ort 8.8.
Koruyucu sağlık hizmetlerine 38 milyar ödenek ayrılmış, bu tedavi edici sağlık hizmetlerine ayrılanın yarısı ve her vatandaşımıza aylık 37 TL koruyucu sağlık hizmeti düşüyor.
50 maske 25, grip aşısı 117 TL, bir doz BionTech aşısının maliyeti 200 TL, ama 37 TL ayrılmış.
Tedavi hizmetlerinin bütçeye yükü daha fazla, ama bütçeniz hastalığı önlemek yerine, hastalığı tedavi etmeye odaklanmış.
2020 bütçeniz 10 milyar dolardı. Bugünkü teklif; 7 milyar. %30 daha küçük bir bütçe, bu yılki dramatik.
Geçen yılki fark %17 idi.
Çünkü ilaç, aşı, tıbbi ekipman, enerji, şehir hastaneleri garantileri dövize endeksli.
Bakın personel giderleri için ayrılan bütçe geçen yıla göre %30 artmış ama % 30'luk bir enflasyonla bu da artış olmuyor.
Yani diyorum ki; hem doktorlarımıza, sağlıkçılarımıza yeteri kadar ödenek ve zam düşünülmemiş. Hem de yeni personel alımı, emekli olanlar ve istifa edenler dışında pek yapılmayacak, atanamayanların tamamı atanamayacak demek.
Şehir Hastanelerinin nesine itirazımız var onu söyleyelim;
13 hastaneye ayrılan, kira bedeli
14 milyar TL, hizmet alımlarına 7.5 milyar. Yani Bütçenin 5'te 1'i, 13 hastaneye gidiyor! 81 ilimizde ve tüm ilçe hastaneleri buna yakın pay dahi alamıyor.
Genel Başkanımız Sayın Meral Akşener'in dediği gibi;
“Biz hastaneye
değil ranta
karşıyız.”
HABER
MERKEZİ

Bu haber 1503 kez okunmuştur.
  Yükleniyor...