“ SDÜ Hastanemiz zor durumda, TIP’da tecrübeli Prof’lar neden istifa ediyor?”

6 Ocak 2022 17:00

'Gelişmiş ülkeler öncelikli gündemin sağlık sektörü olduğunu düşünüyor ancak ülkemizde ilk darbeyi sağlık hizmetleri yaşıyor'
Koronavirüsle mücadelemizin 2'nci yılına girildiği bu günlerde tüm gayretleriyle çalışan sağlık çalışanlarımızı ayakta alkışlıyorum. Bu üstün gayreti gösteren sağlık çalışanlarımızı bir bütün olarak değerlendirmemiz gerekir. Tüm sağlık kollarının sorunlarını çözmeli ve emekçilerin yüzünü güldürmeliyiz. Sağlık sektöründe yaşanan sorunların devam ettiği bu günlerde Süleyman Demirel Üniversitesi Tıp Fakültesinden de bu sorunlara yeni birisi eklendi. Buradan sormak istiyoruz. Tıp fakültemizde görev yapan tecrübeli profesörlerimiz neden tek tek istifa ediyor? Ve bu istifalar sonucunda aktif olarak çalışan bölüm neden kapanma noktasına geliyor? Gelişmiş ülkeler öncelikli gündemin sağlık sektörü olduğunu düşünüyor ancak ülkemizde ilk darbeyi sağlık hizmetleri yaşıyor. Bir zamanlar çevre illerden tedavi olmak için Isparta'mıza gelen vatandaşlar maalesef şu anda MR sorunu nedeni ile şehir hastanesine yönlendiriliyor ve ameliyat olması gereken hastalar, kur farkından dolayı sarf malzeme alınamaması nedeniyle ameliyat olamıyor. Ameliyat olamayan hastalarımız vefat eder ise vebalini kim alacak?
‘5 Dakika'da Tedavi Olabilir mi?'
Bilimsel bilgilere aykırı ve yanlış tedavilerden dolayı ortaya çıkabilecek sorunlardan doktorlarımız sorumlu tutulamaz. Sağlık sektörünü ticarethane olarak gören yöneticiler, oluşacak sorunların hesabını vermelidir. Sağlık hizmetlerinin faydalı olması için öncelikle muayene sisteminin düzenlenmesi gerekir. Bu düzenleme ile sağlıktaki şiddet büyük oranda azalacaktır.
'Hastaneler Ticarethane Değildir'
Sağlık hizmetlerinin ticarethane mantığında yönetilmesini doğru bulmuyoruz. Tüm hastaneler gibi üniversite hastaneleri de ticarethane olarak görülmemelidir.
Bu nedenle üniversite hastaneleri zor durumdadır. Geleceğin hekimlerini yetiştiren, hastalara sağlık hizmeti götüren, Üniversite Hastanemiz bu kötü durumu hak etmemektedir. İleri teknolojilerle donatılmış, bölgesine hizmet vermeye devam eden güçlü bir üniversite hastanesi için gereğinin yerine getirilmesini istiyoruz.
'İlaç Yokluğunun Sorumlusu Eczaneler Değildir'
Kanser, antidepresan, tansiyon, şeker gibi hayati önem taşıyan bazı ilaçlar, şubat ayında ilaç kur fiyatına yapılacak zam nedeniyle bulunamıyor. Geçtiğimiz günlerde Sağlık Bakanlığı yapmış olduğu açıklamada eczaneleri stokçuluk ile suçlamış, döviz kurundan kaynaklı bazı ilaçlara zam geleceği için satış yapılmadığını söylemişti. Ancak bu açıklamalar gerçeği yansıtmamaktadır. İlaçların bulunamamasının tek bir sorumlusu vardır, o da Sağlık Bakanlığıdır. Bunun hesabını vermesi gereken kurum da kendileridir. Hastanelerimizde olduğu gibi sağlık hizmetlerin de yer alan tüm kurumlarında ticarethane mantığında yönetilmesini reddediyoruz. 2021 yılı için ilaçtaki sabit kur avro değeri 4,57 TL olarak belirlenmişti. Ancak güncel kur ile belirlenen kur arasındaki fark sağlık hizmetlerini kötü etkilemektedir. Dolayısıyla bu aradaki oluşan büyük fark ve yıl içerisinde yaşanan kur değişkenliği ilaçların üretimini ve tedarikini kötü bir duruma getirmektedir. Sağlığımız uğraşan tüm kurumları bir bütün olarak değerlendirmemiz gerekir. Sağlık Bakanlığı'nın eczacıları zan altında bırakmak yerine, eczacıları koruyan açıklamalar yapmasını bekliyoruz. Sağlık Bakanlığında görev alan tüm kadroları en kısa zamanda görevleri ile ilgilenmelerini ve acilen sorunun gerçek kaynağı ile çözümünü net bir şekilde ortaya koymasını istiyoruz. " dedi.
HABER MERKEZİ

Bu haber 1117 kez okunmuştur.
  Yükleniyor...