“SANSÜR YASASI; YOKSULLUK, ENFLASYON, GEÇİM SIKINTISI İÇİNDEKİ TÜRKİYE´YE ZALİMLİKTİR!”

7 Ekim 2022 16:08

“Sayın Başkan, Değerli Milletvekilleri,
yeni yasama yılının hayırlı olmasını diliyor, genel kurulu saygıyla selamlıyorum.

Sansür yasasını görüşüyoruz. Neden kamuoyu sansür yasası dedi? Çünkü çok tartışma var, çünkü yine yasaklar, susturmalar var. Neden bu yasaklar ve neden, her yasama yılı sonunda yaptığım karne konuşmasını yaparak, kim, niye susturuluyor açıklamaya çalışacağım.

Milletimizin, enflasyonla, pahalılıkla, geçim darlığıyla, Suriyelilerle sınandığı bir dönemde, İktidarın, 10 aylık ekonomi modeliyle, ilk 8 ayda; ihracatın yüzde 18, İthalatın yüzde 41; Dış ticaret açığınınsa, yüzde 146 rekor artış gösterdiğini, 8 ayda 73 milyar doları bulduğunu; olanları açıklayamayacağını gören bakanın, Neo-liberal ekonomi düşüncesinden, epistemolojik bir kopuşu temsil eden, heterodoks yaklaşımla açıklamaya çalıştığını gördü..

1 yılda 8,8'den, 18.5'u geçen dolar kurunu, yani herkesin yarı yarıya fakirlediğini, Merkez Bankası'nın, kayıp 128 milyar dolarına bu yıl, 75 milyar dolar ilave olduğunu, yılın ilk yarısında Kur Korumalı Mevduat'ın maliyetinin çiftçiye verilen mazot desteğinin 12 katı olduğunu gördü.

Dünya 5'den büyük diyen iktidarın, müthiş ekonomi modeliyle, 2021 Eylül'ünde % 19,5'luk enflasyonun, TÜİK'e göre bile 4 kat artarak, 83,45'le, dünyada en yüksek enflasyona sahip, 5. Ülke olduğumuzu; enflasyon düşünce düşmesi gereken fiyat artış hızının da artmaya devam ettiğini gördü.

Taban maaş için eylem yapan özel okul öğretmenlerine gaz sıkılan, 'çapulcu' denilen bir dönemde, Atanamayan öğretmenlere çözüm bulması gereken Atanmış Milli Eğitim Bakanı'nın, “Mühendisler de atanamıyor, ama böyle ağlamıyorlar” dediğini gördü.

İşsizlik alıp başını gitmişken, icra dosyası 25 milyonu aşmışken, 'İcradan satılanlar arasında büyükbaş hayvanlar, çiftlikler, fabrikalar varken, çıkıp 'devletin fabrika kurduğu, fabrikaları arpalıklara çevirdiği zamanlar geride kaldı' diyen Sanayi Bakanı gördü.
Artan girdilerle ezilen çiftçilerin halinden de, nasıl kıtlığa düşeceğimizden de haberi olmayan,6 Şeker Fabrikasını 290 milyon dolara sattıktan sonra şekersiz kalınca, 400 bin ton şekeri 300 milyon dolara ithal eden bir iktidarın 'Biz olmasak, Afrika, Avrupa kıtlık içindeydi.' diyen; Genel Başkanvekili gördü.

Dünyada konut fiyatları ve kiralarda artışın en yüksek olduğu ülkeyken; Aile Bakanlığı verilerine göre, bakımsız, sağlıksız hane sayısının 16 binlere ulaştığı bir dönemde, kiradan yakınan gençlere, ilginç bir videoyla, 'Kiralık bulamıyorsanız satın alın' tavsiyesi veren bihaber çevre bakanı gördü.

Son 12 yılda, Meclis'te 16 kez ÖSYM sınavlarının incelenmesini reddetmiş iktidarın, ispatlı KPSS çalınmış soruları nedeniyle görevden alınan ÖSYM Başkanı'ndan sonra, Devlet Denetleme Kurulu'nun ve savcılarınsa sessizliğe büründüğünü gördü.
Atatürk'ün şahsi mal varlığı ve milletine bağışladığı Atatürk Orman Çiftliği'nden Atatürk'ün adının silinmeye kalkışıldığını gördü.

Maliyede, KPSS puanı olmayan, 3 yıl uzman yardımcılığı yapmayan 1500 kişinin, bir gecede uzman yapıldığını, en yüksek puanlıların mülakatta elendiğini gördü.

90 ülkenin merkez bankası faiz artışına giderken, merkez bankasına faiz indirtildiğini, dünyanın kalanı “büyüme pahasına enflasyonla mücadele” ederken, “enflasyon pahasına büyüme” yi tercih eden ekonomi modelinde, "Nas" açıklamasıyla çetin bir mücadeledeyiz dendiğini, ama G20 ülkeleri arasında faizin en yüksek olduğu ikinci ülke olduğumuzu gördü.

TÜİK'e göre bile yıllık gıda enflasyonundaki % 93 artışla dünyada en yüksek gıda enflasyonuna sahip 5. ülke; Eurostat verilerine göre, “iki günde bir et, tavuk, yemeye gücü yetmeyenler” listesinde 36 Avrupa ülkesinde ilk sırada olmamıza rağmen, 'Bir ülke eğer kapıları açıksa; fiyatlar dünya fiyatlarına yakın sürüyor, dünyayı biz doyuruyoruz' diyen tarım bakanı gördü.
İşçiye ödenen ücretin katma değerdeki payı 2012'de yüzde 55'den, yüzde 32'ye düştüğünü, şirketlerin milli gelirden aldığı payın son iki senede yüzde 43'den 47'ye yükseldiğini, hala çıkıp, işçinin ekmeğini birlikte yeriz, sanayici ile birlikte yürürüz diyen bakan gördü.

Kayseri'de bir vatandaşın “açız aç! Suriyelilerin karnını doyur, tüp yok, yiyecek ekmeğim yok” diyerek kendini kestiğini; Karadeniz'de doğalgaz müjdesinden bu yana, elektrik ve doğalgaz faturalarının katlanarak arttığını, OECD'de enerji fiyatlarının son 1 yılda en çok yükseldiği ülke olduğumuzu gördü.

“Dünyada gerçekleştirdiğimiz kültür ve sanat etkinlikleriyle ender ülkelerden biriyiz” diyen Kültür Bakanı'na rağmen; konser ve festivallerin yasaklandığını, sanatçınınsa devletin sabıkası da olan bürokratlarınca katledildiğini gördü.

Pahalılık, barınma gibi nedenlerle üniversiteye kayıt yaptıramayanların105 bini aştığını, gençlerin yüzde 73'ünün başka ülke hayali kurduğunu ve maalesef KYK yurtlarında 3 gencimizin intihar ettiğini gördü.
Konya'da görev yaptığı hastanede öldürülen meslektaşımla ilgili yayın yasağı getirildiğini, Horasan Devlet Hastanesi'nde Sağlık Bakım Hizmetleri Müdürünün acil serviste "Çalıştırın hemşireleri çalıştırın. Kırbaçlayın" dediğini, yurt dışına gitmek için başvuran hekimlerin 9 ayda 2 bine dayandığını gördü.

9 ayda 246 kadın katledilen; 176'sışüpheli ölü bulunan ülkemizde, Pınar Gültekin'i diri diri yakan Cemal Metin Avcı'ya “haksız tahrik” indirimi uygulanarak ödül gibi 23 yıl hapis cezası verildiğini gördü.

Değerli Milletvekilleri;
Neden sansür karneden belli değil mi?

Sansür yasası böyle bir dönemde zalimliktir.

Nemrut'a sormuşlar; "nasıl bu kadar zalim oldun?"
"Kimsenin sesi çıkmadı ondan" demiş!

Sesimizi bugün buradan millet adına ve yarın sandıkta milletimizle duyuracağız. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.”
HABER MERKEZİ

Bu haber 1057 kez okunmuştur.
  Yükleniyor...