“15 Temmuzu anarken, devleti korumak ve dimdik durmak zorundayız”

14 Temmuz 2020 18:04

İyi Parti Milletvekili Aylin Cesur, 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü dolayısıyla bir mesaj yayınladı.

Milletvekili Cesur’un mesajı şöyle: “Eli kanlı Fettullahcı Terör Örgütü’nün, Yüce Türk Milleti’ne, demokrasimize ve Türk Milleti’nin bütün değerlerine karşı savaş açtığı, Türkiye Cumhuriyeti’ne saldıran, hainlerin ve zalimlerin ellerinin kırıldığı 15 Temmuz 2016 tarihinden bu yana tam 4 seneyi geride bıraktık.

15 Temmuz'un yıldönümünde 15 Temmuz’u anmak, hem siyasi sorumluluğumuzu hatırladığımızı ifade etmek için bir imkândır.

Biz 15 Temmuz alçaklığını bir sebep olarak görmüyoruz, 15 Temmuz bir sonuçtur. 15 Temmuz millet iradesine bir suikast olmaktan önce, önce milletin şahsiyetine suikast kurmuş bir şebekenin, milletin iradesine kurduğu pusunun adıdır.

Bizler milletimizle beraber bir ve bütün olarak, bu ağır kalkışmanın arkasında, devleti ele geçirmek ile devletin hizmetini ele geçirmek arasındaki farktan doğan suistimal alanlarından beslenen bu alçak organizasyonun benzerlerinin bir daha böyle bir şeye teşebbüs etmeyeceği adaleti ve feraseti hâkim kılmak zorundayız. Dolayısıyla biz, bugün, aslında, 15 Temmuzu anarken, devleti korumak ve dimdik durmak zorundayız.

Milletimizin bu alçak kalkışmaya karşı 15 Temmuzda meydanlara inerek Türk siyasetinin omuzlarına, Türk devletinin yöneticilerinin omuzlarına yüklediği bir sorumluluk vardır.

Biz, millet olarak devletimizi ve milletimizi hiçbir şer organizasyonuna teslim etmeyiz. 15 Temmuz’da milletimizin, devletimizin idarecilerine verdiği mesaj budur. Kimse bu devlet üzerinde başka hesap yapmaya kalkmamalıdır. Macera peşinde koşanlar 15 Temmuz’dan ders çıkarmalıdır.

Siyasetin de omuzlarına milletin bu iradesiyle yüklemiş olduğu bir sorumluluk vardır: Sadece FETÖ'cülerle değil, FETÖ'cülükle de mücadele edilmelidir. Mücadelenin esas merkezi FETÖ'cüleri tek tek bulup yargılamaktan ibaret değildir. Elbette bu yapılmalı ve her alçaklığın cezasını devlet verebilmeli; sorumlular cezalandırabilmelidir ama asıl yapılması gerekli olan; FETÖ'cülükle mücadeledir.

İktidarın on sekiz yıllık dönemi içerisinde en büyük siyasi kuvvetlenme imkânı bulan bu terör örgütünün araştırılması için TBMM’nde verdiğimiz önergelerin reddedilmesini üzüntü ile karşılıyoruz.

Bugün Hükûmet dâhil Parlamentonun boynuna borç, bugün "FETÖ" dediğimiz yarın benzerlerini gibi ülkenin geleceğine, milletin iradesine göz dikmiş alçakların buna kalkışamayacakları ortamı esas kılmaktır. Bu denli büyük bir darbeyi göze almış ve gözü dönmüş bir örgütün darbe teşebbüsünün arkasındaki siyaset ayağının hâlâ bilinemiyor olması bu Meclisin üstünde bir istifhamdır. Devamlı olarak verdiğimiz araştırma önergelerinin karşılık bulması ve Meclis Araştırması açılması zaruridir.

Türk devletine, Türk milletine pusu kurmuş bu organizasyonun devlet yönetimini darbeyle ele geçirdikten sonra kimlerle iş göreceğini, kimlerle bu işi planlandığını ortaya çıkaramazsak bu mücadele eksik kalacaktır.

Gelecek nesillere hür ve müreffeh yaşayacakları bir vatan bırakacaksak, bunu yapmak herkesi milletine karşı vicdanlarda da rahatlatacaktır.

Akan kanlar, yanan canlar, göl olan yaşlar karşısında darbelere meşru zemin yaratmamak ise; devleti yönetenlere en lazım gelen husustur.

Cumhuriyet’imizi korumak uğruna tarihimiz boyunca ve 15 Temmuz’daki alçak ve hain darbe girişiminde de; kahramanca, milletimizin ve devletimizin bekası için canını feda eden tüm demokrasi şehitlerimizi rahmetle anıyorum.

Tüm Şehit Ailelerimize ve milletimize, başsağlığı ve sabır dileklerimi yineliyorum. Gazi olan tüm vatandaşlarımıza şükranlarımı sunuyor; şehit ailelerimizin, gazilerimizin ve ailelerinin yanında olduğumuzu ifade etmek istiyorum”.

 

Bu haber 1712 kez okunmuştur.
  Yükleniyor...